Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, bir televizyon kanalında, kış aylarında örtü altında üretilen yaş meyve sebzede insan sağlığına zararlı kimyasallar kullanıldığı yönündeki habere tepki gösterdi. Çandır, "Döllenmeyi arılar vasıtasıyla yapıyoruz. İlaç kullandığımız seralarda arıların yaşama şansı yok. Dolayısıyla ürün alma şansımız yok" dedi.

Türkiye'de yaş sebze üretiminde lokomotif il konumundaki Antalya, örtü altı üretimin yüzde 40'a yakınını gerçekleştiriyor. 2.5 milyon tona yaklaşan domates üretimiyle Türkiye'de üretilen her 10 domatesten 2'sinin Antalya'da yetiştirildiğini anlatan ATB Başkanı Ali Çandır, özellikle kış aylarında tüketilen örtü altı her 10 domatesten 7'sinin üretimininin kentte yapıldığını söyledi. Çandır, biberde 400 bin tonu, salatalıkta ise 500 bin tonu aşan üretimiyle Antalya'nın ülke genelinde 3'üncü sırada yer aldığını kaydetti.

KAŞ ZİRAAT ODASI BAŞKANI SÜER : DAVA AÇACAĞIZ

Kaş Ziraat Odası Başkanı Ramazan Süer ise haberle ilgili dava açacaklarını söyledi. Ramazan Süer, 7 Şubat'ta ulusal bir televizyon kanalının ana haber bülteninde yayınlanan 'Yemeğimize zehir katıyorlar, hormon, ilaç, ağır metal tehdidi, laboratuvar sonuçları korkunç, adam öldürür, meyve ve sebzede ölümcül tuzaklar' anonslarıyla çıkan haberin gerçeği yansıtmadığını, tarım sektörünü zan altında bıraktığını kaydetti.

Tek bir halde yapılan çekim, gerçek olup olmadığı bilinmeyen bir laboratuvarda yaptırılan analiz ve bir- iki kişiyle yapılan röportajların Türkiye genelinde gerçek sonuçları ortaya çıkarmayacağını belirten Başkan Süer, "Bu konu ile yapılan haber yanlış ve yanlıdır. Bu haberle çiftçimizin alın terini çalmışlar, emek hırsızlığı yapmışlardır. İlçemizde örtü altı sebzeciliğinde ve meyvecilikte kontrollü tarım yapılmaktadır. Ayrıca hormon kullanılmamaktadır. Kullanılan zirai ilaçlar reçete ile alınmaktadır. Domateslerin döllenmesi bambus arıları ile yapılmakta, böcekle zirai mücadele yapılmaktadır" ifadelerini kullandı.

Haberi yapan kanalı şiddetle kınadıklarını kaydeden Ramazan Süer, "Bu konuda avukatlarımız aracılığı ile gerekli tebligatlar yapılacak. Konunun takipçisi olacağız. Üreticinin hakkını savunmak için dava açacağız. Bu konuda TZOB Genel Merkezi'ne, TZOB İl Koordinasyon Kurulu'na ve Kaş Kaymakamlığı'na bilgi verilecek. TZOB Genel Başkanlığı ve TZOB İl Koordinasyon Kurulu Başkanlığı'nca dava açılması konusunda müşterek hareket edilecektir" diye konuştu.


DÜNYA STANDARDINDA ÜRETİM

Antalya'nın dünya standartlarında ürettiği ürünlerin Avrupa Birliği ve Ortadoğu ülkeleri, Rusya Federasyonu olmak üzere 70'in üzerinde ülkeye ihraç edildiğini vurgulayan Çandır, kentte 400 milyon doların üzerinde yaş meyve sebze ihracatı gerçekleştirildiğini söyledi. Antalya'nın tarımda en fazla katma değer üreten, ülkesine döviz kazandıran bir kent olduğunu vurgulayan Çandır, "Antalya, verimli toprakları, doğası, florasıyla dünyanın en kaliteli yaş meyve sebzesini üretmektedir. Antalyalı üreticinin alın terini koyarak ürettiği ürünler önce kendi sofrasında çocuğunun boğazından geçer, sonra tüketicinin sofrasına sunulur. Magazinsel yaklaşımla masa başında yapılan birkaç dakikalık haber, üreticinin bir yıllık emeğini, alın terini çöpe atmaktadır. Dünya standartlarında ürettiğimiz ürünler pek çok denetimden geçerek tüketiciye sunulmaktadır. Binlerce üreticinin emeğini ilgilendiren haberin sahada ve tarlada üreticinin çalışma koşullarını da göz önüne alarak yapılmasını beklerdik. Halkımız tükettiği ürünler konusunda yanlış bilgilendirilmemeli. Bizlerin gönül rahatlığıyla tükettiği ürünleri, halkımız da sağlıkla tüketebilir" diye konuştu.

'MAGAZİN AMAÇLI HABER ZARAR VERİYOR'

Şubat başında yaş meyve sebzede insan sağlığına zararlı olgular bulunduğuna dair söyleme tepki gösteren ATB Başkanı Ali Çandır, şöyle dedi:
"Magazin amaçlı bu haberler kentimizin ekonomisine, ülke ekonomisine ciddi zarar veriyor. Biz zor dönemde tarımdan kaçışın durmasını, insanları tarıma motive etmeyi beklerken tarımın itibarını kaybettirecek bu tür haber ve söylemleri şiddetle kınıyoruz. Döllenmeyi arılar vasıtasıyla yapıyoruz. İlaç kullandığımız seralarda arıların yaşama şansı yok. Dolayısıyla ürün alma şansımız yok. İnsanların bunu anlaması lazım. Biz örtü altı üretiminde kış ortamında bahar mevsimi yaratarak bitkileri şaşırtıp o ürünü alıyoruz. Yaz aylarındaki gibi verim olmuyor ama kış ortamında üretim için seralar yapıyoruz. Kesinlikle üretimimizde zirai ilaç kalıntısına rastlamak mümkün değil."

 
Editör: TE Bilisim