Akdeniz'de Richter Ölçeği'ne göre 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi'nin verilerine göre Akdeniz'de Richter Ölçeği'ne göre 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Antalya'nın Kumluca ilçesinin 65.45 kilometre açığında saat 09.21'de, 40.19 kilometre derinlikte kaydedilen deprem Antalya'nın bütün ilçelerinde Burdur ve Isparta'da da hissedildi.
Antalya'da dün sabaha karşı da Döşemealtı ilçesinde 4.8 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş, bu deprem de Antalya'nın tamamında ve Burdur ile Isparta'nın bazı ilçelerinde hissedilmişti.
JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI: DAHA DÜŞÜK DEPREMLER BEKLİYORUZ
Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Engin Erarslan, Antalya'da dün ve bugün meydana gelen depremlerle ilgili açıklama yaptı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) verdiği bilgiye göre, saat 09.21'de merkez üssü Kumluca ilçesinin yaklaşık 65 kilometre açıklarında 40 kilometre derinlikte 5.2 büyüklükte deprem meydana geldiğini hatırlatan Başkanı Engin Erarslan, dün de sabaha karşı saat 02.00 sıralarında Döşemealtı ilçesinde 4.8 büyüklüğünde deprem yaşandığını kaydetti. Döşemealtı depremi ile Kumluca depreminin birbirini tetikleme ihtimalinin güçlü olduğunu belirten Erarslan, “Akdeniz'de sürekli depremler oluyor. Türkiye levhası Afrika'nın sıkıştırmasıyla sürekli bir deprem ülkesi. Antalya'da da diri ve sönmüş fay hatları bulunmakta. Bu faydalarda ara ara tetiklenmiş depremler oluşmaktadır. Son depremler de bu durumun bir kanıtı. Bu iki depremden sonra yeni depremler bekliyoruz. Ancak daha az büyüklükte olacaktır" dedi.
ANTALYA'DA 4 DEPREM KUŞAĞI DA GÖRÜLÜYOR
Engin Erarslan, Antalya'da 4 deprem kuşağının görüldüğünü söyledi. Merkezin 2 ve 3, Alanya'ya doğru gidildiğinde 4'üncü deprem kuşağının yer aldığını belirten Erarslan, 1'inci deprem kuşağının ise Fethiye'ye doğru görüldüğünü aktardı.
'1999 ÖNCESİNE DÖNDÜK'
Jeofizik Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Atakan Yüklü de Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunun sürekli göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. 1999'da meydana gelen büyük depremden sonra kısa yerel yönetimler anlamında düzgün çalışmalar yapıldığını belirten Yüklü, daha sonra tekrardan yeniden 1999 yılındaki depremin öncesine dönüldüğüne dikkati çekti. Yüklü, “Deprem bir jeofizik gerçeği, bina bazlı zemin etütlerinde jeofizik çalışmalarının gereği kadar yapılmadığını görüyoruz. Jeofizik mühendisleri olarak zemin etüdü yaparken, küçük bir deprem yaratıyoruz. Zemin davranışını inceleyip daha sonra olası büyük bir depremde zeminin nasıl bir tepki vereceğini hesaplayabiliyoruz. Bu çalışmalar denetim olmadığı için gerilemiş durumda. Kötü bir cümle ama yerel yönetim anlamında 1999 yılının öncesine döndük diyebiliriz" diye konuştu.
ESKİ MAHALLELER İVEDİLEKLE İNCELENMELİ
Atakan Yüklü, Antalya'da zemin etütleri konusunda Büyükşehir, Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı belediyelerinin iyi durumda olduğunu dile getirdi. İlçe belediyelerin çoğunda teknik kadro olmadığı için zemin etütlerinde bilimsel eksikler olduğunu anlatan Yüklü, “Bina yapılmadan önce jeofizik etütleri usulüne uygun yapmak gerekiyor. Antalya'da 1999 yılından önce yapılmış binaların incelenmesi gerekiyor. Eğer oturduğunuz bina 1999 yılından önce yapılmış ise hiçbir şekilde hasar vermeden binanın sağlamlığını tespit edilmesi gerekiyor. Antalya'daki eski mahallelerinin ivedilikle yapılarının incelenmesi gerekiyor" dedi.
DOÇ. DR. NİHAT DİPOVA: DEPREMLERİN YIKICI ETKİSİ OLMAZ
Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Nihat Dipova, Antalya'da dün meydana gelen 4.8 ve bugünkü 5.2 büyükülgündeki depremler nedeniyle korkulacak bir durum olmadığını söyledi. Antalya'nın deprem açısından biraz karmaşık bir bölgede, çok sayıda deprem üretecek faya sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Nihat Dipova, son iki depremin aynı fay üzerinde, farklı noktalarda yaşandığını kaydetti. Bu fayın Akdeniz'in ortasından başlayıp, kuzeye doğru belli bir açıyla dalan ve dalma- batma fayı denilen bir fay olduğunu söyleyen Doç. Dr. Dipova, "Bunun üzerinde oluyor. Antalya'da rapor edilen depremler büyüktür. Ancak çok fazla etkilemedi, birazcık avizemiz sallandı, o kadarla kaldık. Bunun sebebi çok derinde ve çok uzakta olması" dedi.
'ANTALYA'DA YIKICI BİR ETKİYE SEBEP OLMAZ'
Döşemealtı ilçesinde dün sabaha karşı saat 02.00 sıralarında yaşanan depremin 90 kilometre derinde olduğu ve o nedenle sönümlenerek geldiğini anlatan Doç. Dr. Nihat Dipova, "Bu kadar büyük bir depremi biz fazla hissetmedik, yıkıcı bir etkisi olmuyor uzakta olduğu için. Bu sabah 09.21'deki deprem de aynı şekilde çok uzaktaydı. Körfez açıklarında ve yaklaşık 40 kilometre derinlikte oldu. Bunu da düşük bir şiddette hissettik. Bu tür depremler Antalya'da yıkıcı bir etkiye sebep olmaz. Bu konuda fazla korkulacak bir durum yok" diye konuştu.
İki büyük depremin daha büyük bir depremin habercisi olup olmadığı yönündeki soruyu da yanıtlayan Doç. Dr. Dipova, şunları söyledi:
"Her depremin öncüsü ve artçısı olur ve biz bunları tek bir deprem olarak değerlendiriyoruz. Merak edilen, acaba büyük bir depremin habercisi miydi, bunu söyleyemeyiz. Bu doğru olmaz. Bundan sonra daha büyük daha yıkıcı bir deprem beklemiyoruz. Ayrıca bu fay, Antalya'da yerleşim yerlerine ya çok uzakta ya çok derinde depremler üretir. Antalya'nın yerleşim yerleri üzerine geldiğinde çok derindedir. Yüzeye yakın depremler ise çok uzaktadır, Antalya'nın çok güneyinde körfezdedir. O yüzden fazla bir etki beklemiyoruz."
(DHA)
 
Editör: TE Bilisim