BUDAK:“TEK ADAM YÖNETİMİ İSTİKRAR DEĞİL KRİZ GETİRDİ”
Ekonomik ve siyasi krizden çıkış yollarına ilişkin 13 maddelik çözüm önerileri paketini sivil toplum örgütleri, meslek birlikleri ve iş dünyası ile paylaşan CHP Antalya heyeti temaslarını sürdürüyor.
Heyete başkanlık eden CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Türkiye’nin ehil olmayan bir ekonomi yönetimine teslim edildiğini belirtti. Budak, “Bu krizin diğer krizlerden temel farkı, tek adam rejimi nedeniyle sonunun nereye gideceğinin belli olmamasıdır. Yaşanan kriz, istikrar getireceği iddia edilen tek adam yönetiminin ekonomide, iç ve dış politikada aldığı yanlış kararlardan, yanlış tercihlerden kaynaklanan bir krizdir” dedi.
Ekonomik krize yönelik çözüm yollarını Antalya’daki sivil toplum örgütleri, meslek birlikleri ve iş dünyası ile paylaşan CHP heyeti, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Antalya Organize Sanayi Bölgesi ve Döşemealtı İş Adamları Derneği ile bir araya geldi. Heyete başkanlık eden CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, ekonomiye yön veren kadronun ne içeride ne de dışarıda saygınlığının olmadığını belirterek şunları söyledi: “İçinde bulunduğumuz krizin diğer yaşanan krizlerden temel farkı tek adam rejimi nedeniyle sonunun nereye gideceğinin belli olmamasıdır. Ülke ekonomisi mevcut yapıyı taşıyamaz hale geldi. Yaşanan kriz, istikrar getireceği iddia edilen tek adam yönetiminin ekonomide, iç ve dış politikada aldığı yanlış kararlardan ve yanlış tercihlerden kaynaklanan bir krizdir. Basiretsiz ve işinin ehli olmayan ekonomi kadroları, ne içeride ne de dışarıda güven vermektedir. Tüm kararların ve tercihlerin sorumlusu ve uygulayıcısı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekonomi yönetimidir. Yaşanan bu kriz, yıllardır ülkeyi yöneten ama yönetmekte başarılı olamayan AKP iktidarının eseridir.
“KRİZİN SİYASİ BOYUTU VAR”
Devleti adeta esir alan liyakatsiz ve kayırmacı yapı ortadan kalkmadan, gerçek anlamda hukukun bağımsızlığı ve üstünlüğü sağlanmadan, Merkez Bankası gibi hayati öneme sahip kurumlar bağımsız olmadan, tüketim ve rant ekonomisini geride bırakıp üretim ağırlıklı bir büyüme modelini benimsemeden, dış politikada saygın ve tutarlı bir politika hayata geçirilmeden bu krizi geride bırakacağımızı düşünmek tam bir aymazlıktır. 16 yılda 186 kez değişen bir ihale mevzuatının olduğu bir ülkede idareye güvenden, adaletten bahsetmek nasıl mümkün olabilir? Biz bunları anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü işin ekonomi boyutunun yanı sıra bir de siyaset boyutunun olduğunu herkesin kabul etmesi gerekiyor. Ekonomi ve siyaset asla birbirinden bağımsız düşünülemez.”
Özel sektörün bu krize ciddi bir döviz cinsi borç ve döviz açığı ile yakalandığına dikkat çeken Budak, risk yönetimine özel önem gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Budak, “Artan kredi maliyetleri nedeniyle şirketlerin durumu da kaygı verici hale geldi. Küçülme planlarının istihdama yansımaması için gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Temennimiz iş dünyasının da bu duyarlılıkla tasarruf tedbirlerini almasıdır. Bu krizin sorumluları, krizin faturasını esnafa, üreticiye, emekçiye yüklemeye çalışıyor. Ancak faturayı ödeyecek olan krizden bizzat sorumlu olanlardır” dedi.
 
 
 
 
 
 
 
 
Editör: TE Bilisim