Antalya'nın Elmalı İlçesi'nde yıllar önce bilinçli kurutulan Avlan Gölü'yle aynı kaderi paylaşan Karagöl, son aylardaki aşırı yağışlar nedeniyle yeniden su tutup hayat buldu. Ancak göldeki suyu tahliye için yapılan tahliye düdenleri ve tünellerinin hala aktif olması tepki çekti. Göldeki suyun tahliyesinin durdurulması isteniyor.
Antalya'nın Elmalı İlçesi'ne hayat veren Avlan Gölü ile birlikte yıllar önce bilinçli kurutulan bir diğer göl olan Karagöl, son aylardaki yağışlarla yeniden su tuttu. Ancak göldeki suyun boşaltılması sağlayan tahliye düdeninin kapatılması isteniyor. Avlan ve Karagöl sulak alanında kuş gözlemi yapan Antalya Kuş Gözlem Topluluğu'ndan Ömer Harpçı, göl suyunun tahliyesinin yapıldığı regülatörler, tüneller ve düdenleri görüntüledi.
TARIM ALANI İÇİN KURUTULMUŞTU
Karagöl sulak alanındaki regülatörleri görüntüleyen Ömer Harpçı, "Tahliye düdeni, eski göl sahası içerisinde bulunan tarım arazilerini kış mevsiminde olan yağışlar ve eriyen kar suları sonrası, tekrardan su basması sonucu, ilgili alanların kullanılamamasının önüne geçilmesi için kanal önünde bulunan tahliye kapaklarının açılarak su seviyesin kontrol altına alınması işlemidir. Karagöl, Avlan Gölü ile birlikte tarım arazisi elde etmek amacıyla 1970'li yıllarda kurutulmuş karstik yapılı bir göl. Avlan Gölü ile birlikte Elmalı Polyesi içinde bulunur. 1974 yılına kadar Karagöl 2440 hektar büyüklüğünde idi. Karagöl, Avlan Gölü'nden daha sonraları tekrardan su tutmuştur. Ancak yağışların azalması nedeniyle Karagöl bir türlü eski halini alamamıştır" dedi.
SU BÖLGEDE TUTULMALI
Karagöl'ün yaşam kaynağı olan su tüm canlılar için büyük önem arz ettiğini anlatan Harpçı, "Bölge özelinde düdenler vasıtasıyla suyun tahliyesinden ziyade, boşa giden suyun değerlendirilmesi ve bölgede tutulmasını sağlayıcı işlerin, olması gereken projelerin yapılmasıdır. Tahliyesi edilmesi gerekiyorsa da susuz olan bölgelere borular vasıtasıyla iletilip, susuz topraklara hayat olmalıdır. Yetkili kurumlarımız söz konusu durumu tüm paydaşlarla değerlendirip alanda daha önce tapusu verilmiş çiftçilerimizi de göz ardı etmeyecek şekilde ortak bir karar almalı, varsa şimdiki ve gelecek dönemde karşılaşabilecekleri ekonomik kayıpların da giderilecek projelere öncelik vermelidir" diye konuştu.
Arazi sahiplerinin bilgilendirilmesi de isteyen Harpçı, "Su stoğu her zaman önemlidir. Bu yıl olan yağışların önümüzde ki dönemde olacağının bir garantisi yoktur. Yazık edilmesin elimizdeki bu su kaynaklarına. Birbirleri sayesinde hayatta kalabilen iki ayrı göl olan ve yer altı sularıyla beslenen Avlan Gölü ve Karagöl eski günlerinde olması gerektiği gibi olsun" diye seslendi.
İKİ GÖLÜN SUYU AKDENİZ'E BOŞALTILDI
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, bu iki gölün üzücü hikayesini anlattı. Dr. Erol Kesici, “1973'lü yıllarda DSİ tarafından bilinçli olarak açılan devasa tünellerle, göllerin suyu Finike üzerinden Akdeniz'e boşaltılmıştı ve böylece kurutulmuştu. Göller kurutulduktan sonra 3 bin kişinin verdiği dilekçeyle törenler yapıldı. Buradaki amaç gölü kurutursak, dip taraftaki alüvyonlu topraklar nedeniyle çok güzel meyve yetiştiriciliği yapılacağı düşünülüyordu. Göller kurudu hatta Avlan'ın ortasından yol geçirildi. Karagöl ve Avlan'ın arsası hazine tarafından kira ve satışa çıkarıldı. 1000'e yakın kişi yararlandı. Suyun boşatılması nedeniyle Finike'de de sulu tarım hız kazandı. Tabi göllerdeki balıklar ve diğer sucul canlılar yok oldu, kuşlar artık ne Karagöl ne de Avlan gölüne gelmez olmuştu" şeklinde konuştu.
400 BİN MEYVE AĞACI DA KURUDU
Devletin resmi rakamlarına göre, bölgede 15 yıl sonra 400 bin kuruyan meyve ağacının kesildiğini belirten Dr. Kesici, şöyle konuştu:“Çünkü bölgenin mikrokliması değişti, iklimin sert geçmesi nedeniyle meyve ağaçlarının çiçekleri döllenemez hale geldi ve üretim azaldı. Diğer çok önemli hususta Avlan ve Karagöl çevresindeki 1000- 2000 yaşındaki sedir ağaçlarının birçoğu, su kuşları gelmediği için aşırı artan sedir bitleri nedeniyle kurudu. 2000'li yılların başında bazı STK'lar olarak biz devreye girdik. Bölge patates dahi yetiştirilemez haldeydi. Yöre halkı tekrar dilekçe verdi Bakanlığa, 'Biz Avlan ve Karagöl'ü geri istiyoruz' diye."
TAHLİYE KANALLARI TAMAMEN KAPATILMALI
Sonrasında da çalışmaların başlatıldığını, kurutulan Karagöl ve Avlan'da su tutumlarının yeniden başladığını anlatan Dr. Kesici, 2005'de de resmi makamların bir araya gelip 'gölümüz su tuttu' diye şenlikler yaptığını dile getirdi. Bilhassa Ağustos- Eylül aylarında son 15 yıldır Avlan ve Karaögöl sulak alanının tekrar kuruduğunu gördüklerini de anlatan Dr. Kesici, “Bu yıl son yağışlarla sulak alanda su seviyesi önemli oranda artış gösterdi. Suyun korunmasıyla alandaki ekosistem yeniden zenginlik kazanıyor, aynı şekilde kar yağışları sulak alandaki biyoloçeşitliliği, toprak nemi ve yer altı sularının kazanılmasında büyük önem taşıyor. Tahliye kanalları vasıtasıyla su, zaman zaman düdenlere ve tüneller vasıtasıyla denize dökülüyor. Bu reagülatörler, tüneller ve düdenlerin tamamen kapatılması gerekiyor" diye konuştu. 
Editör: TE Bilisim