İYİ Parti Antalya milletvekili Feridun Bahşi hakim ve savcıların sorunlarını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıyarak dile getirdi.
İYİ Parti Milletvekili Bahşi yaptığı TBMM’de yaptığı konuşmada”Dünyanın tüm ülkelerinde, yargı bağımsızlığı ile hâkimlik teminatına verilen değer ile hâkim savcıların sosyal ve ekonomik hakları paralellik arz eder. Bu ülkemizde de aynı durumdadır. Nitekim hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı konusunda neredeysek, hâkimlere verilen değer de aynı yerdeyiz. Yani diplerdeyiz. Hatırlar mısınız bilmiyorum, bundan 5-6 yıl önce ABD devlet başkanı kalabalık bir salona girmişti. Başkan girdiğinde salondaki herkes ayağa kalkmış ancak 5-6 kişi başkanı oturarak karşılamışlardı. Kimin aklına ne geldi bilmiyorum. Ama benim aklıma ilk gelen bu kişilerin yargı mensubu olduklarıydı. Nitekim sunucunun anonsuyla da yanılmadığımı anladım. Bir de bize bakalım. Her yıl sarayda yapılan adli yıl açılış törenlerini gözlerinizin önüne getirin. Daha önce salona girmiş yargı mensuplarının, Ak Parti genel başkanının salona girmesiyle ayağa fırlaması, tokalaşma sırasında cübbelerde düğme aramaları eğilerek tokalaşmalar filan… Sahneyi hatırladınız mı? Hatta çay toplamaya giden yüksek yargı organı başkanları ile bu ucubeliğin karşılığında tüm sağlık giderlerinin devletçe karşılanması konusunda düzenleme yapılması. Yargıtay ve Danıştay üyeleri dışında yani başkanları çay toplamaya giden kurumların mensupları dışında bu düzenlemeden yararlanabilen yargı mensubu yoktur. Eskiden bu tür düzenlemelerden en azından Yargıtay’a seçilme hakkını kaybetmeyen birinci sınıf hâkim sınıfı da yararlanırdı. Yargıtay üyeliğine seçilme hakkını kazanan hâkimlerin bu haklardan yararlandırılmaması adil değildir hakkaniyete aykırıdır. Bir başka konu ise VİP hizmetleri, tüm ülkelerin mevzuatını incelediğinizde göreceksiniz ki hâkimler doğal olarak VİP hizmetinden yararlanır. Lütfen bir makamı küçümseme olarak algılanmasın ama genel müdürlerin bile VİP hizmetinden yararlandığı bir ülkede nasıl olur da hâkim savcılar bu hizmetten yararlanamaz. Hâkim ve savcıların iş yükünden birazdan söz edeceğim. Herkesçe de bilindiği gibi bu derece ağır bir iş yükü altında ezilen hâkim ve savcıların yıpranma payından yararlandırılması büyük bir eksikliktir ve mutlaka yasal düzenleme yapılmalıdır. Bugün Türkiye’de 14131 hâkim, 6558 savcı vardır. 2018’de Adli Yargı Cumhuriyet Başsavcılıklarına gelen soruşturma 9.252.208, Savcı başına düşen soruşturma 1661, bir savcının çıkarabildiği soruşturma 757’dir. Yine mahkemelere gelen dosya 6.632.838, bir hâkime düşen dosya 806, çıkan karar ise 445tir. İş yükünün bu kadar ağır olması, sadece hâkim ve savcının değil, adliye personelinin de psikolojisini bozmaktadır”dedi.
 YARGI PERSONELİN SORUNLARI TBMMM’DE
İYİ Parti Antalya milletvekili Feridun Bahşi Yargı personelinin sorunlarını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıyarak dile getirdi.
İYİ Parti Milletvekili Bahşi yaptığı konuşmada“Yargı personelinin çözüm bekleyen bazı sorunlarını da sizinle ve kamuoyu ile bu kürsüden paylaşmak istiyorum. Ek göstergenin yazı işleri müdürleri için 3600, zabıt kâtipleri için 3000, mübaşir dâhil diğer adliye çalışanları için ise en az 2200 olarak düzenlenmelidir. Fazla mesai veya nöbet ücretinin adliye çalışanlarına da ödenmesi hususu net olarak düzenlenip kural haline getirilmelidir. Adliye çalışanları adliyelere potansiyel suçlularla birlikte giriş yapmakta icra kâtipleri hacizlerde birçok saldırıya maruz kalmakta can güvenlikleri bulunmamaktadır. Bu yüzden iş riski tazminatı ve yıpranma payı kesinlikle özlük haklarına eklenmelidir. Yine ceza ve infaz memurları çalıştıkları iş ortamı sebebiyle emniyet ve güvenlik sınıfına dâhil edilmelidir”dedi.
 
 
 
 
Editör: TE Bilisim