Antalya'nın Manavgat ilçesinde 28 Temmuz günü başlayan ve 10 gün sonra 220 saatte kontrol altına alınabilen Türkiye'nin en büyük yangın felaketinde, 60 bin hektar ormanlık alan zarar gördü. Ormanlar harici 59 mahalledeki yanan ev, ahır, depo, iş yeri, tarım alanları ve ölen hayvanlarla ilgili ekonomik kaybın en az 1 milyar TL olduğu hesaplandı. 2'si orman işçisi 7 kişi ile binlerce yaban hayvanı ve köylülere ait hayvanlar da yangında öldü.
Manavgat'ta 28 Temmuz günü saat 11.30'da 4 farklı noktada başlayan orman yangınları, sınır ilçeler Akseki, Gündoğmuş, İbradı ve Alanya'nın bazı mahallelerine de sıçradı. 2'si ormancı 7 kişinin yaşamını yitirdiği yangınlardan ilçe merkezindekini başlatan C.Y. (16) 'kasten orman yakmak' suçundan tutuklandı. Yangınlar, Antalya'nın Manavgat, Akseki, Gündoğmuş, İbradı ve Alanya sınırlarında 21 farklı noktada günlerce sürdü, bu ilçelerdeki 59 mahalle büyük zarar gördü. 220 saat süren mücadele sonrasında 6 Ağustos günü saat 15.30'da kontrol altına alınan büyük yangında soğutma çalışmaları devam ediyor. Binlerce hektar orman arazisiyle, yüzlerce ev, ahır ve depo, orman canlıları ile bölge köylüsünün hayvanlarının can verdiği yangının ağır bilançosu da yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
60 BİN HEKTAR KÜL OLDU
Teknik ölçümlerin devam ettiği yangınlarda ilk belirlemere göre 60 bin hektarlık alanın kül olduğu belirtildi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Antalya'nın 1 milyon 146 bin hektar orman arazine sahip olduğunu belirterek, "Bunun 500 bin hektara yangını verimsiz, yani makilik alanlardan oluşuyor. 600 bin hektarın üstünde ise verimli ormanımız var. Tahminlere göre 60 bin hektar civarındaki verimli ormanlarımız yandı. Çünkü en verimli ormanlar Manavgat bölgesindeydi" dedi. 
MİLYONLARCA CANLI YOK OLDU
60 bin hektar alanda yok olan ormanla birlikte milyonlarca canlının ve ağaçların yok olduğuna işaret eden Davut Çetin, ormandaki kayıplarla ilgili ekonomik değer belirlemenin mümkün olmadığını belirterek, "Bir ağacın, ormandaki binlerce canlının ekonomik değeri diye bir şey sözkonusu olamaz tabi ki. Bir ağacın, sincabın değeri nasıl ölçülebilir? 7 vatandaşımız, binlerce çiftçilmizin hayvanı ve orman canlımızı maalesef kaybettik" diye konuştu.
EN AZ 1 MİLYAR TL'LİK KAYIP
ATSO Başkanı Çetin, orman dışındaki yerleşim alanlarında yanan evler, ahırlar, depolar, işyerleri ve köylülere ait sera, bahçe, tarla, küçükbaş, büyükbaş ve kanatlı hayvanlarla ilgili tam bir hesaplama yaptıklarını açıkladı. Bu hesaplamaya göre bölgede en az 1 milyar TL'lik ekonomik kaybın sözkonusu olduğunu belirten Davut Çetin, ancak hasar tespitleri tamamlandıktan sonra net rakamların ortaya çıkacağını dile getirdi.
UYKUSUZ VE YORGUN MÜCADELE
Yangınla mücadelede 8 uçak, 2 İHA, 19 helikopter, 2 yönetim helikopteri, 1 insansız helikopter, 1915 araç ve 8 bin 155 personel görev aldı. Yangının söndürülmesi ve yaraların sarılması için binlerce köylü, hem Antalya ve ilçeleri hem de Türkiye'nin birçok ilinden bölgeye gelen gönüllülerle büyük bir seferberlik örneği sergiledi. Başta orman ve itfaiye ekipleri olmak üzere hem çalışanlar hem de gönüllüler günlerce uykusuz veya birkaç saatlik uykuyla yorgun bir şekilde mücadeleyi bırakmadı.
HAVADAN 160 BİN SORTİ
Yangın söndürme uçakları ve helikopterlerinin 10 gün süren mücadelesinde günlük ortalama 1600- 1650 civarında olmak üzere toplamda 160 bini aşkın sorti yapıldı. Hava araçları, deniz, yangın söndürme havuzları ve barajlardan aldığı tonlarca suyu havadan bırakarak, özellikle arazi şartlarının çok engebeli oluğu alanlardaki ateşin söndürülmesini sağladı.
7 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Değirmenli Mahallesi Delioğlanlı mevkiindeki evlerinde Osman (55) ve Şehri Gardaş (50) çifti, Kalemler Mahallesi'ndeki evlerinin bahçesinde Fahri Yiğitokur (60) ve eşi Alman asıllı Andrea Hartmann Yiğitokur (58), Akseki'ye bağlı Kepezbeleni'ndeki evinin önünde Hasan Ali Yüksel (82) ile Gebece Mahallesi Güğlen Dağı Beloluk mevkiinde orman işçileri Erdal Tokva (37) ve Yaşar Cinbaş (53) arazözde yanarak hayatlarını kaybetti. Dumandan zehirlenen ve yanık yarası bulunan 821 vatandaşın 808'i oksijen ve diğer tedavilerinin ardından taburcu edildi, 6'sının tedavisi hastanede devam ediyor.
33 BİN HAYVAN ÖLDÜ
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın tespitlerine göre bölgede 15 bin dekar tarımsal alan zarar gördü. Bitkisel zarar ve ölen hayvanlar bakımından son verilere göre, 263 büyükbaş, 2 bin 783 küçükbaş, 20 bini bıldırcın 27 bin 407 kanatlı hayvan, 1441 arılı kovan, 1006 boş kovan olmak üzere 33 bine yakın hayvan öldü.
DAHA ÖNCE DE İKİ BÜYÜK YANGIN ÇIKTI
Manavgat'ın Bucakşeyhler Mahallesi'nde 2007 yılında çıkan orman yangınında 950 hektar ormanlık alan yanmıştı. Taşağıl Mahallesi'nde ise 31 Temmuz 2008 tarihinde çıkan ve 5 gün sonra kontrol altına alınabilen orman yangınında 16 bin hektar ormanlık alan kül olmuştu. Yaklaşık 60 bin hektarlık alanın yanmasına sebep olan Manavgat'taki bu son yangın, Türkiye'deki en büyük yangın felaketi olarak kayıtlara geçti.
YANGINDA ELLERİ  AYAKLARI YANDI, BACAĞI VE KALÇASI KIRILDI
Manavgat yangınının en ağır darbe vurduğu mahallelerden Kalemler'de evini, hayvanları ve samanlarını kurtarmak isterken iki taraftan saran alevlerin arasında kalan Nabi Aktaş (56), hastanelerde hala tedavisi devam eden 6 kişiden biri. Aktaş'ın sağ ayak ve kalça kemiği kırıldı, her iki kol ve ayakları da yandı.
Kalemler'e yangın yaklaştığında Manavgat çarşıda olduğunu belirten Nabi Aktaş, “Yangın haberi alınca bırakıp eve vardım. Yukarı bir çıktım, evimin oraya bir baktım yangın gitmiş. Zaten yangın haberini almamla yangın bölgesine varmam 15 dakika aldı. Ama 15 dakika içinde Salur tarafından çıkmış Evrenseki'yi vurmuş. Baktım yapacak bir şey yok, biraderle orman işçileri vardı yanımda. Yangın gidiyor, gitti gidecek derken oradan tepesi aşağı bir döndü, canımızı zor kurtarık. Samanı kurtarayım derken iki tarafımı ateş sardı, atladım bacağım kırıldı" dedi.
'HİÇBİR YERİ GÖREMEDİM'
Yakınlarından aldığı bilgiye göre Kalemler'in Azizler mevkiindeki evinin üst kısmının tamamen yandığını ve yıkılacağını söyleyen Aktaş, “Ben daha görmedim evimi. O günden beri burada yatıyorum. Allah devletimizden, hükümetimizden, milletimizden, sağlık çalışanlarımıza zeval vermesin, güç kuvvet versin. Evde herkes vardı, herkes mal, can kurtarma derdinde. Birkaç küçükbaş yanmış benim. Göremedim, hiçbir yeri göremedim, memleketi göremedim ben. Memleket gitti" derken, gözyaşlarını tutamadı.
'YATTIĞIM YERDEN İZLEYEBİLİYORUM'
Hastanede kendisini bakanlar Mevlüt Çavuşoğlu, Bekir Pakdemirli ve Murat Kurum ile Antalya Valisi Ersin Yazıcı, milletvekilleri Mustafa Köse, Tuba Vural Çokal ve Kemal Çelik'in ziyarete geldiğini de anlatan Aktaş, “Allah onlardan bin kere razı osun. Hatta dün ev konusunda aradılar beni. Ben yattığım yerden izleyebiliyorum, görebiliyorum. Millet ateşle uğraşıyor. Haberlerden takip ediyorum, gelen vatandaşın söylediklerinden dinleyebiliyorum" dedi.
BİR İKİ GÜNE TABURCU EDİLECEK
Aktaş'ın hem bacak hem kalça kırığı, hem de iki kol ve ayaklarında ikinci derecede yanıklar olduğunu anlatan doktorlar, kırıklarla ilgili takibin devam ettiğini kaydetti. Yanıklarla ilgili de gerekli tedavilerin yapıldığını belirten doktorlar, Aktaş'ın bir iki gün içerisinde taburcu edilebilecek duruma gelineceği bilgisini verdi.
SAHRA HASTANESİNDE HER ÇEŞİT HAYVANA TEDAVİ
Manavgat'taki orman yangınında 60 bin hektar alan küle dönerken bir yandan da yaraların sarılması için çalışmalar hızla ilerliyor. Ağır hasar gören 2 bin 6 konutun yıkım işlemi sürüyor. 7 kişinin yaşamını yitirdiği afette binlerce hayvan ölürken, yaralı olanlar da gönüllüler tarafından güvenli bölgeye götürüldü. Hayvanlar için Türkiye'nin en büyük sahra hastanesi Manavgat ilçe merkezine kuruldu. Yangında zarar gören karga, koyun, buzağı, eşek, baykuş, kaplumbağa, tavuk, kedi ve köpekler bu hastanede tedaviye alındı. Gönüllü veteriner hekimler tarafından yapılan tedavilerde hayvanlara birer de isim verildi. Gebe hayvanlar için ultrason cihazı, kan tetkikleri için laboratuvar ve mama deposu, yine alan içerisinde çadırlarda yer alıyor.
AĞIR YARALANAN BAYKUŞ, KURTARILAMADI
Yangın nedeniyle alandan uzaklaşan bir aile bebeklerinin bezini değiştirmek için yol kenarında durdukları yerde ağır yaralı baykuş buldu. Baykuşu alan aile, sahra hastanesine getirdi. Baykuş tedavi edilirken, öldü. Baykuşun tüm bakımlarını üstlenen ve tedavi etmeye çalışan veteriner hekim teknikeri ve ziraat mühendisi Merve Gülistan Aydın, “İsmini Merve koymuştum. Tedavi etmeye çalışıyordum. Bebeklerinin bezini değiştirmek için yol kenarında duraksayan aile bulup getirmiş, ne yazık ki kurtaramadık. Çok üzüldüm bu duruma. Bir de beni ağır yanıkla getirilen koyunun tedavi sırasında gözlerinden yaş gelmesi çok etkiledi. Burada gönüllü olarak çok sayıda arkadaşımız 24 saat boyunca destek oluyor" dedi.
Sahra hastanesine gün içinde çok sayıda ziyaretçi de geliyor. Ziyaretçiler hayvanların hem bakım hem de beslenmesine yardımcı oluyor.
YANGIN NEDENİYLE DÜĞÜNLER DE İPTAL OLDU
Tüm Türkiye'yi acıya boğan ve 10 günlük sürede çok büyük ormanlık alanla, 59 mahallede çok sayıda ev, ahır, depo ve iş yeriyle, binlerce canlının yaşamını yitirdiği yangında, 28 Temmuz itibarıyla yangın bölgelerindeki düğün rezervasyonlarının tamamı iptal edildi. Irmak Kır Düğün işletmesi müdürü Ferhat Duran, bölgedeki afetten dolayı 10 günlük zaman zarfındaki tüm düğünleri iptal ettiklerini belirterek, “Tabii ki acının içinde düğün yapmak kolay bir şey değil. Ertelediğimiz düğünler oldu, iptal edenler oldu. Böyle bir konumda burada düğün yapamayacağımızı söyledik. Onlar da sağolsun anlayış gösterdiler ve erteledik. Eylül sezon sonu itibarıyla, 15 gün sonrasına ertelenenler oldu. İçerideki tarihlerin uygunluğuna göre yeniden düzenlendi" dedi.
KISIK SESLİ MÜZİK KARARI
Düğün rezervasyonu olanlardan bazılarının, bölgelerde evi yananlar olduğunu da belirten Duran, “Onlar zaten ileri tarihe attı veya iptal etti. Onların verdiği ücretleri iade ettik. Bölgesel mekan sahipleri olarak da bir toplantı yaptık geçen hafa cuma günü. Bundan sonra yapılacak düğünleri de kısık sesle ve daha az zaman içinde planlıyoruz. Müzik kısık olacak. Süre olarak 21.00'de başlayıp, bir  iki saate bitirilecek" diye konuştu.
Türkiye'nin en büyük yangın felaketinin yaşandığı Manavgat'ta yangın söndürülürken, kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte, ülkenin dört bir köşesinden çok yasıda vatandaşın yardıma koştuğu bölgede yaralar sarılıyor. Bölgede her gün afetzedelerin ihtiyaçları için sahada olan ve afetzedelere 'geçmiş olsun' dileklerini ileten Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Manavgat'ın Yukarı Işıklar, Dikmen, Bucakşehler ve Oymapınar mahallelerinde yangından zarar gören esnaf ve halkı ziyaret etti. Devlet olarak vatandaşın her türlü zararını karşılamak için tüm kurumların sahada aktif olarak görev yaptığını belirten Vali Yazıcı, devlet millet el ele yaraların en kısa sürede sarılacağını belirtti.
Mahalle muhtarlarıyla, yangından zarar görenlerin sorunlarını dinleyen Vali Yazıcı "Biz, büyük bir devlet, büyük bir milletiz. Devletimiz ve milletimiz bu büyük yangın felaketinin ilk dakikasından itibaren koordineli ve özverili bir şekilde elinden gelen ne varsa yapmaya gayret etti. 8 bin 155 personelimiz, bin 916 aracımız ve 21 sivil toplum kuruluşumuzun 615 personel ve 97 araç desteğiyle yangın söndürme faaliyetimizi gerçekleştirdik. Vatandaşımız da bu süreçte bizlere çok büyük bir destek sağladı" diye konuştu.
Vali Ersin Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti:"59 mahallede binlerce hektar orman yangından zarar gördü. 821 kişi yangından zarar gördü, 808 kişi taburcu olurken 6 vatandaşımızın tedavisi devam ediyor. 2 bin 544 vatandaşımıza ise psiko-sosyal destek verildi. Yangından etkilenen çocuklarla interaktif oyunlar oynanarak psiko-sosyal destek kapsamında sosyal uyum çalışmaları gerçekleştirildi."
HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Vali Yazıcı, hasar tespit, yıkım ve enkaz kaldırma çalışmalarının büyük hızla devam ettiğini, en kısa sürede yanan evlerin yerine yenilerinin yapımına başlanacağını vurguladı. KYK yurtlarını da acil konaklama ihtiyacı olanlar için açtıklarını belirten Vali Yazıcı, "Belirli noktalarda Kızılay'ımızın çadırları kuruldu, her öğün 17 bin 55 kişilik sıcak yemek hizmeti veriliyor. Yeni evleri yapılana kadar vatandaşlarımızın diledikleri yere konteyner ev yerleştiriyoruz ya da kira yardımı yapıyoruz. 146 konteyner evimizin ve yanan ahırlar yerine 140 çadırın kurulumu tamamlandı, vatandaşlarımıza teslimi sağlandı" dedi.
Yangından zarar gören esnafı da ziyaret edip 'geçmiş olsun' dileklerini ileten Vali Yazıcı, "Ekiplerimiz esnafımızın ve işletmelerimizin de hasar tespit çalışmalarını gerçekleştirdi. Yarından itibaren tüm esnafımızla birebir görüşerek zararını karşılamak adına maddi ve ayni olarak desteğimizi vereceğiz. Bu süreçte, gerek tarım gerek turizm gerekse hayvancılık olsun her sektördeki esnafımıza devletimiz tam destek verecek" diye konuştu.
TUĞBA ÖZAY DA VALİ YAZICI'NIN TOPLANTISINA KATILDI
Manavgat orman yangınının başladığı günlerde sosyal medya hesabından Bucakşeyhler Mahallesi'ndeki çiftlik için yardım isteyen ve ilk uçakla Antalya'ya gelip, felç geçirdiğini duyuran eski manken Tuğba Özay da Vali Yazıcı'nın toplantısına katıldı. Özay, çiftliğiyle ilgili bilgiler verdi.
BAŞKAN BÖCEK BİRKAÇ GÜN DİNLENECEK
Manavgat ve çevresindeki yangın bölgelerinde günlerdir mesai yapan, artan öksürük şikayeti nedeniyle dün sabah kontrol amaçlı Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne giden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı. Hastanede yapılan koronavirüs testi negatif çıkan Böcek, akşam saatlerinde taburcu edilerek, Konyaaltı'ndaki evinde dinlenmeye çekildi. Başkan Böcek'in, doktorların tavsiyesi üzerine birkaç gün dinleneceği, ardından görevinin başına döneceği kaydedildi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in, 17 Ağustos'ta koronavirüs nedeniyle tedavisine başlanmış, sağlık durumu ağırlaşınca 7 Eylül'de alındığı yoğun bakımda 64 gün kaldıktan sonra, 9 Kasım'da normal servise çıkartılmıştı. Başkan Böcek, 108 günün sonunda Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nden taburcu olmuştu.
PROVOKATİF PAYLAŞIM YAPAN 66 KİŞİ HAKKINDA ADLİ İŞLEM
Antalya İl Jandarma Komutanlığı, orman yangınlarıyla ilgili sosyal medya hesaplarında provokatif paylaşım yaptıkları belirlenen 66 kişi hakkında adli işlem başlattı. Konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Antalya İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce, sosyal medya hesaplarında açık kaynak araştırmalarına dayalı yürütülen sanal devriye faaliyetlerinde, 28 Temmuz 2021 tarihinde Manavgat ilçesinde ve daha sonra ülkemizin farklı yerlerinde başlayan yangın olayları ile ilgili provokatif paylaşımlar yapmak isteyen kişileri tespit etmek maksadıyla 1742 sosyal medya hesabı ile sosyal medya haber sayfaları ve 1347 web sitesi incelendi. İncelemeler sonucunda, TCK-216 Halkı Kin Ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Veya Aşağılama Suçu, TCK-301 Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini Devletin Kurumlarını Aşağılama, TCK-299 Cumhur Başkanına Hakaret suçlarını işlediği tespit edilen 66 şüphelinin kimliği tespit edilerek haklarında adli işlem başlatılmak üzere Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı ve ilgili kurumlarla gerekli koordine kurulmuştur. Sosyal medyada ya da internet ortamında gerçek dışı algı oluşturmayı hedefleyen, terör örgütleri ve illegal yapılanmaların sosyal medya faaliyetlerine destek niteliği taşıdığı yönünde haber yayını yapan 17 haber sayfası ve web sitesinin erişime engellenmeleri maksadıyla Sulh Ceza Hakimliğine gerekli bildirimler yapılmıştır."
'YANAN YERLERE KIZILÇAM YERİNE CEVİZ, ZEYTİN DİKME ÖNERİSİ BÜYÜK HATA'
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fethiye Ali Sıtkı Mefharet Koçman Meslek Yüksekokulu Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü öğretim görevlisi Dr. Yasin İlemin, ormanlık alanlarda yangın sonrası yapılacak ve yapılmayacaklarla ilgili ortalıkta bilgi kirliliği olduğunu söyledi. Bu yanlış bilgileri yayanların da kamuoyunca bilinen isimler olduğunu aktaran Dr. İlemin, "Deniliyor ki 'Kızılçam Anadolu'ya Marshall yardımı (1947) ile dikte edildi. Öncesinde bu ağaç ülkemizde yoktu. Ege ve Akdeniz'de zeytin ve incir söküldü yerine kızılçam dikildi. Ağaçlandırma yaparken artık ceviz, zeytin ve badem dikelim.' Bu bilgi kesinlikle yanlış. Art niyetli açıklamalar olduğunu düşünmek bile istemiyorum" dedi.
'6 AYLIK KURAKLIĞA DAYANIR'
Kızılçamın Doğu Akdeniz Havzası'nda yayılış gösteren, özellikle Ege ve Akdeniz'de bulunan ormanlar olduğunu söyleyen Dr. İlemin, şöyle konuştu:
"Kışları bol yağışlarla beslenir, yazları ise neredeyse 6 ay süren kurak döneme bu şekilde dayanabilirler. Güney illerimizde yeşil ve mavinin birleştiği cennet koylarımızdaki yeşil bu yeşildir. Gövdesi özellikle yağışlı havalarda ıslanınca kendine özgü kızıl bir renk alır. Kızılçam Anadolu'da milyonlarca yıldır bulunan bir ağaç türümüz ve Anadolu'nun has yerli türüdür. Fosil kayıtları ile de bu sabittir. Bilimsel bir gerçektir. Kızılçam ormanları milyonlarca yıldır kurak yaz döneminde doğal nedenlerle oluşan yangınlara karşı önemli bir adaptasyon geliştirmiştir. Tohumlarını yaymak için ateşe ihtiyaç duyar. Yani kozalaklar ateş ile patlar ve içindeki tohumu yangın olmayan yere gönderir. İlk, sonbahar yağmurları ile hemen bölge tekrar yeşerir. Ancak artık insanın ormanlar üzerindeki etkisi o kadar çok ki, doğal yangınlar dışında insan kaynaklı yangınlar kızılçamın gücünü zorluyor. Kızılçam artık iklim değişikliği ve insan etkisine ayak uyduramıyor. Bugün gördüğümüz tablo bu."
KIZILÇAM ANADOLU'NUN HAS EVLADI, ORİJİNAL AĞACI
Kızılçam ormanının Doğu Akdeniz Havzası'nda kendiliğinden yetişen, yaz kuraklığına dayanıklı ve hatta yangına rağmen hiç müdahale edilmese bile 3 yıl içinde kendini toparlayan bir orman olduğunu kaydeden Dr. İlemin, "Bu ağaçlar milyonlarca yıldır bölgenin doğal ormanlarını oluşturur. İnsanoğlu Rift Vadisi'nden çıkıp Afrika dışına daha ulaşmadan, kızılçam ormanları burada kendiliğinden yetişiyordu. Kışları bol yağışlarla beslenip 6 ay yaz kuraklığını atlatırlar. Herşey bir yana bu ormanlar, üzerinde araştırmalar yaptığım karakulak ve Akdeniz'in tek bozayı popülasyonunu barındırıyor. Yine bu ormanlarda Akdeniz endemiği birçok orkide türü, semender türü barınıyor. Bu ormanlarda bulunan ve dünyada başka yerde olmayan canlılar buralarda yaşıyor" diye konuştu. 
DÜNYA ÇAM BALI BİRİNCİSİYİZ
Kızılçam ormanlarının ülkemize ayrıca çok büyük ekonomik katma değeri olduğunu söyleyen Dr. İlemin, "Basra olarak bilinen çam pamuklu koşnili böceğinin salgısı sayesinde dünyada çam balı üretiminde ülkemiz birinci. Dünya çam balının yüzde 90'ı, ülkemizde kızılçam ormanlarında üretiliyor" dedi.
'CEVİZ, ZEYTİN, BADEM DİKME ÖNERİLERİ BÜYÜK HATA'
Yanan yerlere zeytin, ceviz dikmenin çok yanlış ve bilimsellikten uzak bir açıklama olduğunu aktaran Dr. Yasin İlemin, şöyle konuştu: "Kızılçamın yetiştiği nispeten yüksek, ovalardan uzak tepelere zeytin, ceviz badem dikmek, yaz boyunca bu ağaçların bakımlarını yapmak, onları sulamak demek. Bu işe sulama suyu yetmeyeceği gibi yapılan tüm yatırımlar da boşa çıkar. O dağlarda ve tepelerde kanaatkar kızılçam kendiliğinden yetişiyor. Doğanın kendisi kış yağmurları ile kızılçamı besliyor ve yazın hiçbir sulamaya gerek kalmıyor. Bize düşen yangınları bir an önce söndürmek için birlik olmak. Esas iş ise yangın sonrası yapılacaklar. Yanan yerler ağaçlandırılmadan önce bu konuda çalışan bilim insanlarına kulak verilmeli ve onlara danışılmalı. 'Marshall Planı ile kızılçam bize dayatıldı' diyenlere yaşadığım Fethiye'den 1900'lerin başında çekilmiş bir fotoğraf ile cevap vermek istiyorum. Milyonlarca yıl geriye gitmeye gerek yok. 100 yıl önceki fotoğraf yeterli."
 YARALARI SARMAK İÇİN ÇALIŞIYORLAR
Antalya Büyükşehir Belediyesi ekipleri, Manavgat yangınında zarar gören vatandaşlara yardımcı olabilmek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek için sahadaki sosyal yardım çalışmalarına ağırlık verdi. Her mahalleye kurulan Antalya Büyükşehir Belediyesi irtibat çadırları açık market görevi görüyor. Yardımseverler tarafından gönderilen yiyecek, içecek ve giysi gibi malzemeler bu çadırlar aracılığıyla ihtiyaç sahipleriyle buluşturuluyor.
TALEPLER ULAŞTIRILIYOR
Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekiplerinin ise yangından etkilenen mahallelerde yaptığı yerinde incelemeler sürüyor. Vatandaşların ihtiyaçlarının listelenmesinin ardından gerekli eşya ve malzemeler Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından talep eden vatandaşlara ulaştırılıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi yangında evini kaybeden vatandaşların barınma ihtiyacının karşılanması için oluşturulan konteyner kentlerin kanalizasyon ve içme suyu alt yapısını hazırlıyor.
KURTARILAN EŞYALAR TAŞINIYOR
Büyükşehir ekipleri ayrıca yangında kurtarılan ve güvenli bir bölgeye taşınan vatandaşlara ait  mobilya ve eşyaları kendine ev kiralayan vatandaşların adreslerine ulaştırıyor. Büyükşehir ekipleri, salgın hastalıklara karşı karasinek ve diğer vektörel mücadelelere devam ediyor. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı'na bağlı ekipler ise yaralı ve hasta hayvanların tedavilerini sürdürüyor. Çeltikçi'de kurulan yem ve saman dağıtım noktasında ise besicilerin talepleri karşılanıyor.
 
Editör: TE Bilisim