ZAMLARA KARŞI AYAĞA KALK
Kaş Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan Kaşlılar Geçinemiyoruz Mitinginde bir araya gelerek son zamanlarda yapılan zamları ve hayat pahalılığını protesto ettiler.
 Kaş Eğitim Sen organize edilen Geçinemiyoruz Mitinginde Cumhuriyet Meydanında toplanan kalabalığa basın açıklamasını okuyan Kaş Eğitim Sen Temsilcisi Önder Saraç yaptığı açıklamada”Ülke tarihinin en derin siyasal ve ekonomik krizlerinden birini yaşıyoruz. Gıda ürünlerinden doğalgaza, akaryakıttan elektriğe kadar tüm ürünlere birbiri ardına gelen zamlar, emeğiyle geçinen geniş halk kesimlerinin hayatlarını sürdürülemez hale getirdi. Güvenilirliğini tümüyle yitirmiş olan TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına dayanılarak yapılan ücret artışları, halkın her geçen gün daha fazla yoksullaşmasına neden oluyor. Yılın ilk günlerinde gelen zamlar ve vergi oranlarındaki artışlar nedeniyle asgari ücrete, memur maaşlarına ve emeklilere yapılan göstermelik artışlar daha emekçilerin cebine bile girmeden eriyip gitti. Emekçi ve dar gelirli kesimler her gün daha fazla borçlanarak, daha fazla kredi kullanarak ay sonunu getirmeye çalışıyor. Emekçiler sorumlusu olmadıkları bir krizin bedelini ödemek zorunda kalıyorlar. Krizin sorumlusu olan AKP iktidarın ise emeğin daha fazla değersizleştirilmesi, toplumun daha fazla yoksullaştırılmasından başka bir vaadi yok.  Pandemi dönemi boyunca sermayenin çarkları dönsün diye emekçilerin hayatlarını yok sayanlar, yine sermayenin çıkarları için emekçilerin taleplerini yok sayıyor. İktidarın ekonomik öncelikleri nedeniyle ülkenin tüm kaynakları belirli bir kesimin cebine, özellikle de güvenlikçi politikalara akıyor. Ülkedeki gelir adaletsizliği tarihin hiçbir döneminde görülmemiş boyutlara ulaştı. Eşitsizliğin en altına itilen kadın yoksulluğu daha da artarken, işini ilk kaybedenler yine kadın emekçiler oluyor.
Geçtiğimiz aylar boyunca kamu emekçilerinden işçilere,  öğrencilerden emeklilere, işsizlerden esnaflara kadar toplumun her kesimi artan hayat pahalılığı ve ekonomik istikrarsızlık nedeniyle yaşadıkları geçim zorluklarını dile getirdi. Milyonlarca emekçinin daha iyi koşullarda çalışma ve insanca yaşayabilecekleri bir ücret düzeyi talepleri ülkemizin dört bir yanındaki meydanlarda ve işyerlerinde yankılandı, yankılanmaya devam ediyor. AKP iktidarı bu sesi duymak istemiyor, çünkü onun safı halkın yanı değil yandaş müteahhitlerin ve sermaye sınıfının yanıdır. Buradan iktidar bir kere daha sesleniyoruz ekonomik krizi yok saymaktan ve bu krizin faturasını halkın sırtına yıkmaya çalışmaktan vazgeçin.Tüm bu olumsuzlukların, hayat pahalılığı altında ezilmenin yanı sıra, Kaş gibi gözde bir turizm merkezinde, ev sahiplerinin konutlarını kısa süreli kiraya vermek suretiyle  turizm işletmesine çevirmesi, ilçede uzun vadeli kiralamayı, ya imkansız kılmış ya da kirasının astronomik rakamlara ulaşmasını sağlamıştır. Apart turizmi denilen bu konut işletme şekli, yasadaki boşluktan faydalanarak ve devlet içindeki birimlerin   denetim yapmaması nedeni ile doğmuş, sonuç olarak da ilçemizde görev yapan   öğretmen ve diğer kamu emekçilerinin barınmasını imkansız hale getirmiştir.
Bugün, Kaş merkezde uzun süreli kiralanabilecek çok az ev bulunabilir ve kirası da 5000 TL’den başlamaktadır. Yıllarca bölgede görev yapan çok sayıda meslektaşımız ev sahipleri tarafından, konutları apart yapılması için evinden çıkartılmak istemektedir. Pek çok memur Kaş’tan tayinini istemiş kalanlar civar köyler ve komşu Demre ilçesinde ev bulabilmişlerdir. Siyasal iktidarın başarısız ekonomi politikalarının üzerine, bir darbe de bu sakat turizm anlayışından almıştır Kaş’taki emekçiler.
  Derhal; Başta gıda ürünleri olmak üzere  elektrik, doğalgaz, akaryakıt, ulaşım gibi temel ihtiyaç kalemlerine yapılan zamlar geri alınmalı, vergiler düşürülmelidir. Enerji dağıtım şirketleri kamulaştırılmalıdır. Krizde işini kaybeden, geliri azalan tüm kesimlere doğrudan gelir desteği sağlanmalıdır. İşten çıkarmalar yasaklanmalıdır. Çalışma koşulları düzeltilmeli, emekçilerin sağlıklı ve güvenli koşullarda, güvenceli olarak çalışması için önlemler alınmalıdır. Yoksulluk sınırının altında yaşayan kesimlerin temel gereksinimleri karşılanmalıdır. Hayat tarzına müdahale aracına dönüşen özel tüketim vergileri kaldırılmalıdır. Yandaş şirketlere yapılan dövize endeksli garantili ödemeler iptal edilmelidir. Emeğiyle geçinen milyonlarca yurttaşımızın temsilcisi ve sesi olarak bizler, halkın yoksullaştırılmasına, sefalete sürüklenmesine, ülke kaynaklarının tüketilmesine izin vermeyeceğiz. İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret, insanca yaşayabileceğimiz koşullar ve demokratik bir Türkiye için taleplerimizin takipçisi olmaya ve birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Saraylar saltanatlar çöker kan susar birgün zulüm biter. Menekşelerde açılır üstümüzde leylaklarda güler. Bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler.”
 
 
 
Editör: TE Bilisim