Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) çatısı altında kurulan Uluslararası Kadın Müzeler Birliği (IAWM) üyesi, dünyanın 12., Türkiye’nin 2. sanal kadın müzesi olan Antalya Kadın Müzesi’nin 2. Kuruluş yıldönümü etkinliği  Rixos Downtown Otel’de gerçekleşti.Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan’nın gerçekleştirdiği “Tarih Geri Dönüyor. Duvarlar Yeniden Yükseliyor” başlıklı söyleşi ve yeni çıkan kitabı "Duvar"ınimza etkinliği seçkin davetlilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan son kitabı“Duvar” da ele aldığıküreselleşmeye, göçe, siber dünyaya, Çin’in ekonomik yayılmacılığına, Rus askeri yayılmasına ve demokrasiye karşı inşa edilen duvarları, ‘duvarlı dünya’ perspektifinden söz etti.

Yeni Toplumsal Hareketler Ve Güvenlik Bağlantısıhakkında incelemelerini aktaran Arıboğan, “Berlin duvarı yıkılarak koca bir sistemi değiştiremez ama bir sembol olarak insan düşüncesinde, zihninde çok önemli bir yer tutuyor…Türkiye’nin sınır duvarı Ermenistan’dan başlıyor, İran, Irak, Suriye, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar bütün sınırını duvarlarla çeviriyor, paradigma değişimini görebilmemiz için bu çok önemli. Bu çok önemli bir şey çünkü bu duvarlar sadece Türkiye’nin duvarı değil bu, Batı sisteminin ve NATO’nun da duvarıçünkü bu duvarı inşa ettiğiniz andan itibaren kendi yerinizi de tespit etmiş oluyorsunuz… Duvarların psikolojik etkileri var çünkü bir şehirde duvar inşa ettiğiniz andan itibaren benim ve ötekinin arasına ayrım koyuyorsunuz; burası ben, burasıöteki diyorsunuz. Bu duvarı yaptıktan sonra orası artık ötekidir orayla ancak dövüşebilirsin ya da belli ölçüde ilişki kurarsınız. Bir başka deyişle duvar ile içerinin konsolidasyonu esastır ve o duvarlar aynı zamanda bir hapishane duvarıdır. Bir ülkenin çevresinin duvarla örülmesi sadece dışarıdan içeriye girişin engellenmesi demek değil içeriden çıkışın da engellenmesi anlamına gelir. O zaman o küresel normlar ortadan kalkar ve ulusal/yerel normlar, değerler sistemi ortaya çıkar. Bu başka bir dünya tasarımıdır, sınırları olmayan dünyadan, duvarları olan dünyasına giriştir.” dedi.

Prof. Dr. Arıboğan: Devlet merkezli otoritelerin ipleri yeniden ele aldığı dünyadaliderler de ön plana çıkıyor.1990’lı yıllardan sonra küreselleşme rüzgârıyla birlikte ortaya çıkan bu yeni düzen, paramiliter güvenlik tehdidi nedeniyle bir ekonomik güvenlik tehdidiyle de karşılaşınca devlet merkezli otoritelerin bütün ipleri yeniden ele almasıyla sonuçlandı. Devlet yeniden bir ekonomik aktör olarak piyasalara dönmüştü, artık insanlar insan hakları, özgürlükler, demokrasi bunlardan söz etmiyordu, bunların yerine güvenlikten söz ediyorlardı istikrardan, pazarların denetiminden bahsediyorlardı”dedi.
Antalya Kadın Müzesi BaşkanıYeliz Gül Ege, yeni oluşmaya başlayan “Duvarlı Dünya” düzeninin özellikle kadınların hayatını olumsuz etkileyeceğini, kadın olgusunda oluşacak bu olumsuzların bertaraf edilmesinde Antalya’da kurulmuş olan Antalya Kadın Müzesinin çok önemli bir role sahip olduğunu ve varlığının ne kadar kritik bir göreve hizmet ettiğini; doğabilecek olumsuz Türk Kadını algısını pozitif yöne çevirmede çok kıymetli çalışmaları ve destekleri olacağından söz etti.

Programın soru-cevap bölümünden sonra Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan’a Antalya Tanıtım Vakfı ve Antalya Kadın Müzesi Başkanı Yeliz Gül Ege veAntalya Kadın Müzesi KüratörüProf. Dr. Nevzat Çevik tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.
 
Editör: TE Bilisim