Amerikan Çevre Koruma Ajansı  ve  Amerikan İnsan ve Sağlık Hizmetleri Dairesi tarafından 1959 ve 1986 yıllarını takip eden 27 senelik süreçte takibi yapılan ve onaylanan raporlarına göre Asfalt kanser yapıyor.

Asfalttan kaynaklanan genel tehlike Asfaltın içerisinde yüzden fazla toksik ve kanserojen madde bulunmasından kaynaklanıyor. Asfaltın içeriğinde; uçucu organik bileşikler, parafinik, heterosiklik bileşikler, karbon, karbon monoksit (CO), sülfür, azot oksit, oksijen, çeşitli yağlar, başka petrol ürünleri ve polinükleer aromatik karbonlar (PAH), hekzan, fenol, formaldehit, arsenik, kadmiyum gibi binlerce farklı kimyasal ve ağır metaller bulunur.
 
Asfaltın suya karışması, balıklar, yaban hayatı ve su yaşamı gibi ekosistem için ciddi risk ve tehlikeler oluşturur. Su borularında kullanımının önlenmesinin, nehirler ve dereler dışında tutulmasının önemi büyüktür. Polinükleer aromatik hidrokarbonlar (PAH), su boru hatları vasıtasıyla insanlara aktarılmaktadır. Asfalt, kanserojen birçok madde içerdiği için, potansiyel kanserojen madde olarak tanımlanmaktadır. Asfalt ürünlerinin laboratuar hayvanlarında kansere neden olduğu bu nedenle insanlar için de tehlikeli ve toksik olacağı ifade edilmektedir. PAH karışımları, muhtemelen kanserojen ve fototoksiktir. Üreme, endokrin ve genotoksite, mutejenik etkiler ve DNA hasarı konusunda bazı kanıtlar elde edilmiştir. İnsanlarda, üreme konusunda geri dönüşü olmayan zararlara yol açabilmektedir.


Sıcak asfalt emisyonlarının, birçok kanser çeşidini arttıracağı ve sıklaştıracağına dair birçok akademik makale bulunmaktadır. Yaş, metabolizma hızı, aktivite düzeyleri, vücut ve büyüme oranları gibi çeşitli nedenlerden dolayı çocuklar, yetişkinlere göre kansere yakalanma konusunda daha fazla risk altında olmasına rağmen, asfalt tesislerinin yakınlarında yaşayan çocuklarla ilgili bugüne kadar herhangi bir bilimsel araştırma yapılmamıştır. Benzen de dâhil olmak üzere, asfalt buharı ve bileşenleri, güçlü birer kanserojen maddedir. Birçok vaka, asfaltla kanser arasındaki ilişkiyi kanıtlar niteliktedir. Hayvan çalışmalarında, asfalt kimyasallarının kansere neden olduğu ise belgelenmiştir.


Bu konuda çok önemli bir çalışma, Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI) ve Önleyici Tıp Çin Bilimler Akademisi işbirliği ile yapılmıştır. Çin'de 233 fabrikada, benzen etkisinde kalan 30.000 (otuz bin) Çinli işçi üzerinde (düşük seviyede riskle ve kontrollü olarak) yapılan araştırma sonuçları, en az 10 ppm (parts per million) maruz kalan işçilerin lösemi riskinde bir artış görüldüğünü kanıtladı. Bu ve benzeri diğer epidemiyolojik çalışmalarda, benzenden etkilenen işçilerde lösemi, başka kan rahatsızlıkları ve kemik iliği kanseri konusunda artan bir risk gözlenmiştir.


Anayollar, otoyollar, bulvar ve sokaklarda kullanılan asfalt kaplamaların, sıcakların etkisiyle içerisindeki zararlı ve kanserojen kimyasalları buharlaşma yoluyla salmaya başlaması ve bunun solunması, uzun vadede çok ciddi sağlık sorunlarına neden olmaktadır.


Asfalt içerisinde bulunan benzenin solunması ve buna uzun süre maruz kalınması (uzun süreli maruz kalma, bir yıl ya da daha çok anlamına gelir) kan üzerinde olumsuz etki yapar. Kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar) azalırken, anemiye yol açar ve kemik iliği hasar görebilir. Aşırı kanamalar görülürken, bağışıklık sistemi zayıflayabilir ve enfeksiyon riskini de arttırır. Aylarca benzen soluyan kadınlarda adet dönemleri düzensizleşirken, yumurtaların boyutunda da değişimler ve azalmalar gerçekleşir. Erkeklerin dölleme yeteneği azalırken, hamilelerde de, gelişmekte olan fetüsü olumsuz etkiler. Hamile hayvanlarda yapılan çalışmalarda, benzene maruz kalan hayvanların düşük ağırlıklı doğum yaptıkları, gelişmemiş kemik dokuları ve kemik iliği hasarları gözlenmiştir. Havadaki benzeni uzun süre soluyanlarda lösemi oluştuğu, Amerikan İnsan ve Sağlık Hizmetleri Dairesi tarafından kanıtlanmıştır.

Benzen, hücrelerin düzgün çalışmamasına neden olur. Örneğin, kemik iliğini etkileyerek, kırmızı kan hücrelerini azaltarak, anemiye yol açabilir. Ayrıca, beyaz kan hücrelerinin kaybına yol açarak, kandaki antikorların düzeyini değiştirebilir ve dolayısıyla bağışıklık sistemine zarar verebilir.

Benzenle yapılan in vitro (canlı bir organizma dışında) testlerde, memeli canlı hücrelerinde kromozom anomalileri ve değişiklikler olduğu gözlenmiştir. In vivo (canlı organizma içinde) çalışmalarında da, benzenin kemik iliği hücrelerinde kromozom değişikliklerine neden olduğu görülmüştür. Bu tür değişimlerin sıklıkla oluşmasının sonucunda lösemi oluşur. Benzenden kaynaklanan zehirlenmelerde, etkilenme miktarı, şekli, süresi, etkilenen kişinin yaşı ve sağlık durumu gibi faktörler de çok önemlidir.

1959 ve 1986 yıllarını takip eden 27 senelik süreçte, 679 sıcak asfalt (mastik) döküm işçisinin sağlık durumları izlendi. Süreç sonucunda oluşan rahatsızlık ve ölümlerin yüzde 95’inin kanser olması, asfalt buharı ve kanser ilişkisi konusunda endişelerin artmasına neden oldu.

 Amerikan Çevre Koruma Ajansı onaylar onaylanmaz, asfalt içinde bulunan kanserojen ve toksik bileşikler, asfaltı bir çevre sorunu haline getirmiştir. Asfaltı oluşturan kimyasal maddelere maruz kalmak insanlarda ve hayvanlarda sağlık açısından zararlı etkileri oluşturur. Asfalt dumanında bulunan polinükleer aromatik hidrokarbonların düzeyleri (PAH), özellikle hassas ekosistemler için potansiyel bir çevre tehdidi oluşturmaktadır. Suda çözünen ya da karada çözünerek derelere ve diğer su kaynaklarına sızan asfalt, ortamda yaşayan canlılar üzerinde toksik ve kanserojen etkiler oluşturur. Su borularında bazı PAH bileşiklerine rastlanması, bu tehlikeli durumu kanıtlamaktadır.
 
 
KAYNAK: Amerikan Çevre Koruma Ajansı / Amerikan İnsan ve Sağlık Hizmetleri Dairesi   Ahmet Dursun (Blogcu- 22 May-2012 )
 
Editör: TE Bilisim