Antalya’nın Kaş İlçesi’nde, CHP Kaş İlçe Örgütü tarafından düzenlenen piknikte CHP’liler bir araya geldi. Şölen şeklinde geçen pikniğin sonuna katılan eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a konuşma yaptığı sırada, adının Aydın olduğu öğrenilen bir partili 30 yıldır konuşuyorsunuz diye tepki gösterdi.

    CHP Kaş İlçe Örgütü’nün düzenlediği piknik, Akçagerme Plajı’nda yapıldı. Pikniğe, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, eski milletvekili Tuncay Ercenk, il başkan yardımcıları Kadir Çetinkaya, İbrahim Koçak, Şevket Korkut,Tuğba Erken Bostan, İl Kadın Kolları Başkanı Nülifer Deveci, İl Gençlik Kolları Başkanı Musa Gül, Kumluca CHP İlçe Başkanı Kemal Bilal Öner, CHP Demre İlçe Başkanı Mustafa Caner, milletvekili adayları Nusret Bayar, Figen Çalıkuşu,Sevindik Gizli, eski Kaş Belediye Başkanları Musa Bilgiç, Abdullah Gültekin, kadın kolları başkanları, belediye meclisi üyeleri, gençlik kolları başkanları ve partililerden oluşan yaklaşık bin 200  kişi katıldı.

   Piknikte, CHP Kaş İlçe Başkanı Ulaş Akbaş tarafından Kaş eski CHP İlçe Başkanları Musa Bilgiç, Halil Arıkan, Levent Kahraman, Süleyman Özer, Gürkan Yalçın’a, Kaş eski belediye başkanları Musa Bilgiç ve Abdullah Gültekin, Kalkan eski belediye başkanları Turan Erdoğan Yılmaz ve Ömer Saim Karakurt’a CHP’ye yaptıkları hizmetler nedeniyle birer plaket verildi. Partiye yeni katılan 100 gence, rozetleri takıldı. Üyelik belgeleri verildi. Yöresel sanatçıların çaldığı türküler ve oyun havaları eşliğinde çoşan partililer hep birlikte oynadılar. Pikniğe katılanlara, tavuk, pilav, tatlı ve ayran ikram edildi.

   Pikniğe katılan eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bir konuşma yaptı. Baykal konuşmasında; her gün gelen şehitlerin arkasında CHP’nin karşı çıktığı yanlış politikalar yapıyor. Göz göre göre oldu. Şimdi bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağız. Bu mücadelenin en hassas noktasındayız. Çok şehit veriyoruz. Bitireceğiz inşallah bu işi. Biraz daha sabır ve dirençle, silahlı kuvvetlerin verdiği bu mücadele başarıya ulaşacaktır, ulaşmalıdır. Ulaşması için ne gerekiyorsa o desteği vermeliyiz. Ama hemen arkasından Türkiye’nin başına bu çorabı örenlere, bu derdi bu belayı Türkiye’nin başına saranlara, bunca şehidin verilmesine sebeb olanlara, Türkiye’de yüzbinlerce insana bu acıları yaşatanlara gel buraya ver hesabını demek lazım. İnşalah o da olacak. Bu olay olduğu zaman haklı  çıkan CHP olacak.Onların yaptığı yanlışların bedelini, milyonlarca insanımız evladını şehit vererek, mahallesinden, evinden göç etmek zorunda kalarak , adelet hukuk çığırından çıktığı için, adaletin kaybolmasıyla,milyonlarca insanımız ödüyor o hataların bedelini. Biz bunları önlemek için zamanında bu uyarıları yapıyoruz. Şimdi bunlar anlaşılıyor. Anlaşılacak. Bakın kendi aralarında da anlaştılar. Bir süre önce can ciğer kuzu sarması beraber çıkıyorlardı. Birbirlerini metederek gidiyorlardı. Birisi şimdi nikah tanığı vaziyetine geldi. Öbürü ortalıkta. Ne oluyor bu böyle gidecek mi? Türkiye tekrar tek adam rejimine mi girecek?  Üstelik de çok yanlış yaptığı her geçen gün ortaya çıkan. Attığı her adımın yanlış olduğu her gün kanıtlanan. Milletin başına bu kadar dert açan bir siyaset anlayışına, koca Türkiye’yi, 776 bin kilometrekareyi, 80 milyon insanı, al sen ne istersen yap mı diyeceğiz?  Yargı al senin mi diyeceğiz?  Mahkemeler al senin, yargı al senin, basın al senin, televizyon al senin, olur mu böyle bir şey.  Hukuk, adalet al senin istediğini yap. Böyle bir şey olmaz.

   Hz. Ömer, “ Ben hesap vermek zorundayım” diyor. Bizim arkadaş hesap veriyor mu ? Hesap verecek mekanizma var mı ? hesap soracak birisi var mı ? Artık yeni bir başlangıca Türkiye’nin ihtiyacı var. Bu başlangıcın yapılacağı siyaset anlayışının en güzel şekilde yer tuttuğu, temel attığı pati CHP’dir. CHP’de bu mücadeleyi hep beraber vereceğiz dedi.

   Tam bu sırada CHP üyesi olan adının Aydın olduğu öğrenilen bir partili; Sayın Baykal gençleşme güzel, mecliste de gençleşme gerekli değil mi diye bağırdı. Bu kulağınız küpe olsun. Artık T.C yıkılmak üzere. Konuşmakla iş bitmiyor. 30 yıldır konuşuyorsunuz bu ülkede, Cumhuriyet yıkılıyor. Halkın arasına gitmeniz lazım. Konuşmakla iş bitmiyor, yeter artık diye bağırdı. Bu sırada Baykal susalım mı diye sordu. 30 yıldır konuşuyorsunuz yeter artık dedi.
   Baykal bu tepki üzerine, siyasette kişisel duygular vardır.  Kızgınlıklar vardır. Hırslar vardır. Şahsi husumetler vardır. Düşmanlıklar vardır. Bunlar zeminini, zamanını bilmeden ortaya çıkar. Söyler, ne söylediğinin kendi de farkında değildir. Bunlar önemli değil dedi.

   Ardından yaşlı bir partili kadın Deniz Baykal’ın yanına gelerek moral verdi.







 
Editör: TE Bilisim