Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, Antalya'da düzenlenen istinaf mahkemelerine ilişkin çalıştayda "İstinaf kanun yolu, davaların makul sürede, adil şekilde görülmesine katkı sağlayacak ve bu sistem yargıya güveni de artıracaktır" dedi.
 
 Adalet Bakanlığı'nca düzenlenen İstinaf Mahkemelerinin Muhtemel Sorunları ve Çözüm Önerileri Uluslararası Çalıştayı, Antalya'da gerçekleştirildi.
 
 Çalıştayın açılış oturumunda konuşan Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, son yıllarda yargı alanında pet çok reformun hayata geçirildiğini söyledi. Özellikle yargılamada etkinlik ve verimliliği artırmak, yargılama sürelerini kısaltmak ve adaletin tam olarak tesisini sağlamak üzere birçok reformun uygulamaya konulduğunu belirtti. Uçar, bu çalışmaların bir parçası olarak istinaf kanun yolunun da sisteme kazandırıldığını aktardı.
 
 İstinaf sisteminin yargıdaki en önemli yapısal değişikliklerden biri olduğunu kaydeden Uçar, "Yargının iş yükünün daha iyi yönetilmesi, daha kaliteli bir adalet hizmeti sunulması ve ülkede adil yargılanmanın daha güçlü bir şekilde garanti altına alınması bakımından istinaf mahkemelerinin hayati rol oynayacağını değerlendirmekteyiz" diye konuştu.
 
 İstinaf sisteminin Türkiye'ye aslen yabancı olmadığını, 1879 yılında ilk derece mahkemeleri ile temyiz mahkemeleri arasında kurulmuş bu mahkemelerin 1924 yılında kaldırıldığını anlatan Uçar, istinaf mahkemelerinin gerekliliğinin 1932 yılından başlayarak sürekli tartışıldığını, yasa taslaklarının hazırlandığını söyledi. Avrupa Birliği katılım süreciyle birlikte istinaf mahkemelerinin tekrar gündeme geldiğini aktaran Uçar, bu süreçte adli yargıda 2004 yılında ve 2014 yılında idari yargıda istinaf mahkemeleri kurulduğunu söyledi.
 
 İstinaf mahkemelerinin hayata geçirilmesinin arkasında uzun yılların hazırlık çalışmaları bulunduğunu kaydeden Uçar, "İstinaf kanun yolu, davaların makul sürede, adil şekilde görülmesine katkı sağlayacak ve bu sistem yargıya olan güveni de artıracaktır. İlk derece mahkemelerinden gelen dosyaları makul sürede gözden geçirecek, gerekli gördüğü hallerde delil incelemesi, bilirkişi incelemesi yaptırabilecek ve tanık dinleyebilecektir. Bu durumda adaletin tam olarak tesisine katkı sağlayacaktır" diye konuştu.
 Temyiz mahkemeleri olan Yargıtay ve Danıştay'ın asıl görevinin adli ve idari yargı ilk derece mahkemelerin hukuka uygunluğunu denetlemek olduğuna dikkat çeken Uçar, ancak uygulamada Yargıtay'ın mahkeme hükmünün hukuka uygunluğunu denetlemekle yetinmediğini, maddi mesele denetimi de yaptığını söyledi. İstinaf mahkemeleri sayesinde Yargıtay ve Danıştay'ın dosya yükünde de azalma olacağını kaydeden Uçar, şöyle konuştu:
 
 "Önümüzdeki dönemde ilk aşamada Ankara, Antalya, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir ve Samsun olmak üzere 7 yerde faaliyete geçen istinaf mahkemeleri sayısının 15'e çıkarılması planlanmaktadır. İstinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle Yargıtay ve Danıştay'ın ellerindeki dosyaları karara bağlamaları için 2 yıllık geçiş süreci öngörülmektedir. Bu süreç içinde daire sayıları mevcut haliyle devam edecek, dosyalar azaldıkça 2 yıl sonunda daire ve üye sayıları da düşürülecektir."
 
Editör: TE Bilisim