Verem halen dünya genelinde önemli bir sağlık problemidir. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri verem mikrobu ile karşılaşmıştır. Verem hastalığı (tüberküloz) ırsi değil bulaşıcı bir hastalık olup tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen hastaların öksürme ve hapşırmaları sırasında etrafa saçtıkları verem mikroplarının sağlam kişiler tarafından solunması ile bulaşır. Vücudun bütün organlarını tutabilir ancak en çok akciğerlerde görülür (%60-70).

Şeker hastalığı(Diyabet), böbrek hastalığı, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, sigara, madenci hastalığı ve diğer bazı ciddi kronik hastalıklar gibi vücut direncini düşüren hastalıklar ve etkenler hastalığa yakalanma riskini artırır.

 Hastalıktan Korunma:

Verem hastalarının erken tanısı ve etkili tedavisi önemlidir. Böylece toplumda mikrop saçan kişilerin sayısı azalır. Hastaların bulaştırıcı olduğu dönemde cerrahi maske kullanması gereklidir.

Verem hastasının güneş alan bir odada bulunmasına özen gösterilmeli ve oda sık sık havalandırılmalıdır. Toplumda öksüren her kişinin öksürürken ve hapşırırken mutlaka mendille ağzını ve burnunu kapatması gereklidir (Öksürük adabı).
 
Verem Aşısı(BCG):

BCG aşısı ülkemizde doğumdan sonra 2 ayını dolduran bebeklere uygulanır. Verem hastalığının daha seyrek görüldüğü, veremle mücadelede önemli mesafeler almış olan bazı gelişmiş ülkelerde BCG aşısı rutin uygulanmamaktadır. Ancak Türkiye’de her ne kadar son yıllarda verem hastalığının yıllık görülme sıklığı azalmaya devam etse de, bilimsel olarak verem aşısının her doğan bebeğe uygulanmaya devam edilmesi kaçınılmazdır.
 
Hastalığın Belirtileri:

 Genel yakınmalar: Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece terlemesi.
 Solunum sistemi yakınmaları: Öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığıdır.
 Gırtlak veremi ses kısıklığı yapabilir.
 Diğer organları tutan verem hastalığında ilgili organa ait bulgular olabilir (lenf bezi büyümesi, idrarda kan, eklemde şişlik vb.).
 İki- üç haftadan uzun süren ve antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen klinik yanıt alınamayan öksürükte verem hastalığından şüphelenmek gerekir.
 
 
Tedavisi:

Verem hastalığı, ilaçlarla tedavi edilir. İlaç dışında tedavisi yoktur. Günümüzde verem mikrobunu öldüren çok güçlü ilaçlar vardır. Mikropları etkili bir şekilde öldürmek ve ilaçlara direnç gelişimini önlemek için tedavide en az dört farklı ilaç birlikte kullanılmaktadır. Tedavi süresi en az altı aydır. İlaç tedavisine başladıktan 15-20 gün sonra bulaştırıcılık büyük oranda azalmaktadır. Tedavinin ilk iki ayından sonra ilaç sayısı azaltılır, ancak bazı özel durumlarda bu süre uzatılabilir. İlaçların düzenli ve yeterli süre kullanılması gereklidir.

İlaçların düzensiz kullanımı ya da erken kesilmesi durumunda hasta iyileşmeyebilir; çevresine mikrop bulaştırmayı sürdürebilir ve ilaçlar etkisiz hale gelebilir (ilaç direnci gelişebilir), hastalık nüks edebilir. 

Verem hastalığı, uygun şekilde tedavi edildiği ve bulaştırıcı olmadığı sürece işte çalışmaya ve evlenmeye engel değildir. Çocuk sahibi olmayı isteyen hastaların konuyu doktorlarına danışmaları ve tedavi süresince hamile kalmamaları önerilir

Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır.

Bireylerin ve dolayısıyla toplumun tüberküloz hastalığından korunmasında en önemli husus; tüberküloz hastalarına erken tanı konması ve en kısa sürede tedaviye başlanmasıdır. İki-üç hafta veya daha uzun süreli öksürük şikayeti olan herkes en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Tedavinin uzun ve zahmetli olması ve hastaların tedaviyi yarıda bırakmalarından dolayı hastalık halen ciddi bir sağlık sorunu olarak yer almaktadır.
 
Editör: TE Bilisim