Koronavirüse karşı tedbirlerini artıran Türk Kızılay karantinadaki vatandaşların 3 öğün yemek ihtiyacını karşılıyor. Genç Kızılay gönüllüleri ise toplumsal dayanışma kültürüne destek vermek ve koronavirüsle mücadele amacıyla yaşlı veya kronik hastalığı olan vatandaşların market alışverişlerini yapmaya başladı.
Dünya genelinde koronavirüsle mücadele edilirken Türkiye'de de virüsün yayılmaması için çeşitli önemler alınıyor. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere çeşitli kamu kurum ve kuruluşları koronavirüsün yayılmaması için 'Evde kal' çağrısı yaptı. Bunun üzerine kafeterya, eğlence merkezi, sinema gibi işletmelerin çalışmaları durduruldu. Uçuş yasağı olan ülke sayısı 20'ye çıktı. Yurt dışından gelen ve koronavirüs tehdidi yaşayan vatandaşlar karantinaya alındı. Deprem, sel, doğal afet gibi olaylarda tüm dünyaya yardımlarını ulaştıran Türk Kızılay koronavirüse karışı mücadelede çalışmalarını artırdı. Türk Kızılay karantinadaki vatandaşların üç öğün yemek ihtiyacını karşılıyor. Genç Kızılay gönüllüleri ise toplumsal dayanışma kültürüne destek vermek ve koronavirüsle mücadele amacıyla yaşlı veya kronik hastalığı olan vatandaşların market alışverişlerini yapmaya başladı.
'SAHTE KAYNAKLARA İTİBAR ETMEYİN'
Türk Kızılay, Twitter hesabından, koronavirüsle ilgili vatandaşlara bilgilendirmelerde bulundu. Okulların, kafelerin, eğlence merkezlerinin ve kalabalığın olduğu birçok alanın kapanmasıyla vatandaşlara #evdekal çağrısı yapılan bilgilendirmede, bunun bir tatil olmadığını hastalarla temas riskine karşı tedbirli olunması konusunda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın yayınladığı bilgilerle tavsiyelerde bulunuldu. Koronavirüs vakasıyla ilgili resmi kaynaklara itibar edilmesinin önemli olduğunu belirten açıklamada, doğruluğu teyit edilmeyen haberlere ve söylentilere dikkat edilmesi gerektiğini, bu tip paylaşımların yayılmasına destek olunmaması gerektiğini belirtildi. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere Bakanlık nezdinde Bilim Kurulu olmak üzere resmi kanallar vasıtasıyla eksiksiz ve şeffaf olarak bilgi paylaşımı yapıldığını vurgulanan bilgilendirmede, sosyal medyada resmi veya akademik güvenilirliği olmayan bilgilendirmelere temkinli yaklaşılması konusunda vatandaşlar uyarıldı. Koronavirüsle mücadelede siyasi, etnik ve dini gibi unsurlardan bağımsız olarak milletçe topyekun mücadele edilmesi gerektiği çağrısında bulunulan Türk Kızılay’ın bilgilendirmesinde, mücadeleye zarar verme amacı taşıyan kaosu, çatışmayı ya da ayrışmayı teşvik edici içeriklerin yayımına katkı sunulmaması gerektiği açıklandı. Doğruluğu teyit edilmemiş video, fotoğraf ve ses kaydı gibi kimliği belirsiz kişilere itibar edilmemesi gerektiği vurgulanırken, Türk Kızılay, Sağlık Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İletişim Başkanlığı ya da Diyanet İşleri Başkanlığı adına açılmış sahte hesaplara dikkat edilmesi ve bu tarz sahte hesapların ilgili resmi kurumlara bildirilmesi çağrısında bulunuldu.
#SUYASABUNADOKUNUYORUZ
Koronavirüsün temas yoluyla her yerden bulaşma riski taşıyan bir hastalık olduğunu vurgulanırken, bu yüzden elleri dezenfekte etmeden yüz bölgesine dokunulmaması gerektiği belirtilerek, '#SuyaSabunaDokunuyoruz' hashtagleriyle bilgilendirmede bulunuldu. Koronavirüsün ileri yaştaki nüfus üzerinde çok daha ağır ve tehlikeli olduğu belirtilen bilgilendirmede, bir süreliğine büyüklere karşı mesafenin korunması gerektiği belirtilerek, "Büyüklerin ellerini öpeceğiniz nice bayramları beraber yaşamak için elleri öpmüyoruz" denildi. Türk Kızılay'ın paylaşımlarında şu ifadeler dikkat çekti:
 
“Bir süre selamlaşmayı elimizle değil, gözlerimizle yapıyoruz, yakın temasla hastalığa değil. Huzurlu bir tatil, hoş bir ziyaret hepimizin ihtiyacı ama; dünyayı etkisine alan bir salgın varken seyahatlerimizle huzurumuzu kaçırmıyoruz. Ailemizi, arkadaşlarımızı ya da her gün bindiğimiz otobüsü hep görüyoruz. Peki ya görmediklerimiz? Görmediklerimiz için el dezenfektanımızı yanımızdan ayırmıyoruz ve #SuyaSabunaDokunuyoruz. Sevgi, küçüklerimize verebileceğimiz en büyük hazine ama; hastalık bulaşmak için bu hazineyi kolay bir araç yapmasın. Çocuklarımızla temastan kaçınıyoruz."
TÜRK KIZILAY ÖNERİLERİ
Türk Kızılay’dan yapılan açıklamada, stresin yoğun olduğu bir dönemden geçildiğini 'Covid 19' kaynaklı stresle başa çıkılabilmesi için önerilerde bulunuldu. Öneriler şöyle sıralandı:
“1. Stres yönetimi tekniklerini kullanın. Fiziksel gevşeme teknikleri stres seviyesini düşürebilir, ağrı ve duygusal geçişleri yönetmek için faydalı yöntemler olabilir. Önceki deneyimleriniz de stresle baş etmek için kullandığınız ve size iyi gelen yöntemleri kullanabilirsiniz.
2. Duygularınızı kabul edin. Stresli durumlar farklı duygularının açığa çıkmasına neden olabilir. Örneğin; öfke, hayal kırıklığı, kaygı, pişmanlık, içe kapanma, kendini suçlama vb. unutmayın ki bu duygular anormal durumlara verilen normal tepkilerdir.
3. Sosyal iletişimi sürdürün. Fiziksel olarak mümkün olmasa da sevdiklerinizle iletişimi devam ettirin. (Telefon, sosyal medya vb.) Yaşlıların sosyal olarak izole olmamaları için onlara teknolojik cihazları kullanmayı öğretin. (Örneğin; sesli ve görüntülü aramayı öğretin).
4. Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürün. Dengeli ve düzenli beslenme, yeterli uyku, egzersiz ile beden ve ruh sağlığınızı koruyabilir, stresin olumsuz etkilerini azaltabilirsiniz. Sigara, alkol ve uyuşturucu vb zararlı maddelerden uzak durun.
5. Hedefler belirleyin. Günlük yazmak veya yeni beceriler öğrenmek gibi gerçekçi hedefler belirlemek ve onlara ulaşmaya çalışmak kontrol duygusunu güçlendirir. Çalışanlar ofis dışında da çalışmalarını sağlıklı bir şekilde evlerinden sürdürebilirler.
6. Aktif olun. Okumak, yazmak, oyun oynamak, kelime oyunları, su doku gibi zihinsel aktiviteleri geliştirmeye yönelik çalışmalar yapabilirsiniz.
7. Duruma mizah katın. Mizah, umutsuzluğa karşı güçlü bir panzehir olabilir. Şakalaşma ve gülümseme endişe ve hayal kırıklığının azalmasına yardımcı olabilir.
8. Umudunuzu koruyun. Kendiniz, aileniz ve çevreniz için alınan tedbirlere uymanın öneminin farkına varın ve bunlara uymak için gerekli hassasiyeti gösterin.
9. Doğru bilgiye ulaşın. Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlığı gibi kurum ve kuruluşların halkı doğru bilgilendirmek, virüsün yayılmasını önleyebilmek, kişilerin ruh sağlığını korumalarına yardımcı olabilmek için büyük bir ciddiyet ve özveriyle çalıştıklarını unutmayın."
 
Editör: TE Bilisim