Ülke olarak 2020 yılının son günlerini yaşarken acı, tatlı ve hüzünlü günleri geride bırakıyoruz. 2021 yılına girmeye az kala ülkemizde ve dünyada bu yılın içersinde damgasını vuran birçok olaylar yaşandı.
  Dünyamızda Corona-19 Salgını Çin ülkesinden başlayarak ülkemiz başta olmak üzere tüm ülkelerde hızla yayılarak insan olarak yaşlı ve genç onbinlerin hayatını kaybetmesine neden oldu. Öyleki başta pek önemsenmeyen ve Covit- 19 adıyla bilinen bu salgın ciddi insan ölümlerinin hızla artması olayın vehameti ortaya çıkması üzerine Dünya Devletlerinin Sağlık Bakanlıkları hızlı ve radikal önlem alarak salgını önlemeye çalıştılar.
  Ancak baştaki bilgisizlik,  keyfilikler ve kurallara uymamak konusundaki tutarsızlıklar bu salgının hızla yayılmasına sebep oldu. Hala da birçok insanın canına malolan bu salgının tehlikesi artarak ve mutasyona uğrayarak devam ediyor. 
  Onun içindir ki hepimiz için henüz salgın tehlike henüz geçmiş değil. Bir vatandaş olarak hepimizin önce kendimize sonra da etrafımıza zarar vermemek için bilinçli olarak sosyal mesafeye uyup hijyen kurallarına dikkat etmemiz gerekiyor.
  Diğer taraftan 30 yıla yakındır Ermenistanın işgali altındaki Azerbaycanın Türkiyenin askeri ve lojistik desteği ile kendi toprağı olan Dağlık Karabağ Özerk bölgesinin işgalden kurtuluşunu yaşadık.  
   Dünyada bütün bunlar olurken ülkemizde sosyal ve ekonomik sorunlar başta işsizlik sorunu olmak üzere artmaya ve devam ediyor. Bütün dünyada sağlık sorunu olan Corona salgınını ülkemizde ciddi bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Sağlıkta yaşanan bu sıkıntılar aynı zamanda Eğitime de yansıdı. Yaklaşık bir yıla yakın Üniversiteler başta olmak üzere tüm ilköğretim ve Liseler uzaktan eğitim yapmaya başladı. Bu durum eğitim düzeyini ve verimliliğini olumsuz yönde etkilemeye başladı. Hatta yönetim acil eylem planı ile Devlet dairelerinde esnek çalışma saatlerini getirerek bu salgını az hasarla kapatmaya çalışıyor.
Tarımda ve Turizmde sıkıntılar gala devam ediyor. Öyle ki yaşanan girdi maliyetleri ve olumsuzluklar çiftçilerimize ve esnafımıza olumsuz yansıması hala devam ediyor. Özellikle Turizmde geçtiğimiz turizm sezonu gelirleri istenilenin üzerine çıkmasa da aynı durumun Tarımda beklenilenin altında olması çiftçimizi yine üzmeye devam ediyor. Girdi maliyetlerinin yüksek olması, el emeğinin ve alın terinin ücretlere yansımaması çiftçiyi yine zarar ettirmeye devam ediyor.
 Özellikle yöremizde domates,  salatalık, biber fiyatlarının fiyat aralığının altında kalması, aracıların katlamalı kârı çiftçiyi ve de tüketiciyi yüksek fiyatla alım gücünü kaybettirirken aracıyı kazandırılmaya devam ettirdi. Bu durum geliri ve de beklenen gelirin yine gideri karşılayamaması sonucunu getirdi.
  Temennimiz odur ki ekonominin düzelmesi,  alım gücünün düzeltilmesini sağlar. Yeni yıl tüm insanlık için felaketlerden uzak ve güzel bir yıl olsun.
     Bu vesile ile başta ülkemiz insanı olmak üzere tüm insanlık için 2021 yılının 2020 yılından daha huzurlu, bereketli, barış ve sağlık dolu bir yıl olmasını diliyor ve tüm hemşehrilerimizin yeni yılını kutluyorum...