CUMHURİYET 96 YAŞINDA


 Cumhuriyet, halkın idarecilerini kendi içinden seçtiği ve çoğunluğun işbaşında olduğu bilinen en demokratik idare biçimidir.
   Günümüzde dünyadaki ülkelerin büyük çoğunluğu Cumhuriyet rejimi ile yönetilir. Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir. Millet kendini yönetecek insanları belli sürelerle sınırlı olmak koşuluyla kendisi seçer. Sürenin sonunda tekrar seçimle bu yönetim yenilenir.
  Ülkemizde Cumhuriyet rejimine büyük bir kurtuluş savaşı vererek kavuştu. Öncesinde meşrutiyetle yönetilen Osmanlı Devleti bulunuyordu. Mebusan Meclisi ve Padişahtan oluşan bir idare şekli olan meşrutiyetten oluşan bir idare şekli ile yönetiliyordu. Meclisin yetkileri kısıtlı olup asıl yetki padişahta idi. I.Dünya savaşından yenik çıkan Osmanlı imparatorluğu geniş topraklarından ufalarak Anadoluya sıkıştırılmış ve galip gelen itilaf devletlerince ana vatanında parçalanmasına başlanmıştı. İşte bu durum karşısında başta Gazi Mustafa Kemal Paşa ve vatansever bir gurup insan Anadoluda bağımsızlık mücadelesi vermek üzere önce Kurtuluş savaşını başlattı.23. Nisan 1923 tarihinde Ankara’da açılan TBMM ile yeni bir Türk devletinin temeli atılmış oldu.  Kuruluş ve kurtuluş mücadelesi veren bu meclis ilk bağımsızlık mücadelesi ile adını dünyaya duyurmuştur.
 I. Dünya savaşının galip devletlerine karşı Kurtuluş savaşını vererek bu savaşı binbir zorluklarla kazanmış ve mazlum devletlere de örnek teşkil ederek adını tarihe yazdırmıştır. Asıl mücadele savaş meydanlardan sonra Lozan Barış Antlaşması ile masada verilmiştir.  Misakı Milli sınırları korunmuş ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923 yılında dünyaya ilan edilmiştir. Ne kadar eleştirilse de Lozan’da Antlaşmasında tam istediğimiz sonuçlar alınamasa da o günün şartları değerlendirildiğinde bu sonuç itibarı ile küçümsenmeyecek bir diplomasi zaferi olarak nitelendirmek gerekir kanısındayım. Zira 10 yılı aşkın bir savaş, harap olmuş bir memleket ve yıllarca savaşan bir yorgun düşmüş bir millete ancak barışla taçlandıran bir misakı milli sınırları ile çizilmiş bir Anadoluyu tam bağımsız bir duruma getirebilmek kolay bir durum değildir. Cumhuriyet rejimi ilk defa en katılımlı demokratik şekli ile bölgemizde Likya şehir devletleri gösterilebilir. Bugün en güzel örneğini ABD Likya şehir devletleri örneğini alarak ülkesinde en geniş şekliyle uygulamaktadır. Cumhuriyet halkın egemenliğine dayalı en iyi rejim olup şimdiye kadar uygulanan en mükemmel rejim olarak kabul edilmektedir. İnsanın yaşam biçimi kısıtlamayan ve düşüncesini hür olarak ifade etmesini sağlayan bir rejim biçimidir. Cumhuriyetimizin 96. sını kutladığımız bu yılda aynı heyecanla ve gururla  "Yaşasın Cumhuriyet"  sesleriyle birkez daha coşkuyla ve sevinçle kutluyoruz. Cumhuriyetle yapılan kazanımlara ve onun altında yapılan inkilapları sahip çıkmalı ve miras olarak evlatlarımıza geleceği olan güzel bir vatan bırakmalıyız. Sosyal sorumluluk çerçevesinde bu vatana ve bu millete çok şey borçlu olduğumuzun bilincindeyiz.  Unutmayalım ki; bu ülke bizim ve bu millet bizim. Gidecek başka vatanımız ve verecek bir karış toprağımız yok. Cumhuriyetimizin kazanımlarını korumak bizim asıl ülkümüz olmalıdır.
  Milletimizin bundan sonrada hep birlikte birlik ve kardeşlik içinde  nice Cumhuriyet Bayramları kutlamasını diliyorum.Bu vesile ile başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun yakın silah arkadaşları olmak üzere bu vatan için  kendini feda eden şehit düşen ve gazi olan tüm kahramanlarımızı  minnetle anıyorum.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!