<br /> <span style="font-size:16px"> <br /> Antalya'nın Kaş ilçesinde çeşitli sorunlara dikkati çekmek isteyen Kaş Yörük Türkmen Derneği Başkanı Hüseyin Kayır (34), 5 gün sürecek farkındalık yürüyüşüne başladı. Antalya'da sona erecek yürüyüşünde Kayır, 187 kilometre kat edecek.<br /> <br /> Kaş Yörük Türkmen Derneği Başkanı Hüseyin Kayır (34), çeşitli sorunlara dikkati çekmek için amacıyla düzenlediği farkındalık yürüyüşünü Kaş'tan başlattı. Antalya'da sona erecek yürüyüşü için Başkan Hüseyin Kayır, saat 07.00'de Kaş'ın manzara terası Bakacak'tan törenle uğurlandı. Turizmci Hüseyin Kayır'ı Antalya Yörük Türkmen Gençliği Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Köroğlu, yönetim kurulu üyeleri Recep Bal, Kutak Koyak ve Seyfettin İrbeç uğurladı.<br /> <br /> 5 GÜN YÜRÜYECEK<br /> <br /> Başkan Hüseyin Kayır, bugün 'sevgi etabı' adını verdiği 50 kilometrelik Kaş- Demre etabını yürüyecek. Bu etabı paylaşmayı, dostluğu bilen Yörük çocukları için yürüyecek. Geceyi Demre'de geçirecek Kayır için akşam Demre Öğretmenevi'nde iftar verilecek. Yarın 'hoşgörü' etabı adını verdiği 23 kilometrelik Demre- Finike etabını yürüyecek Hüseyin Kayır, bu etabı bozulan damak tadı, yemekler ve onkoloji hastaları için kat edecek. 5 gün sürecek yürüyüş 30 Mayıs Perşembe günü son etap olan 'Ataları Anma 1' etabı olan Kemer- Antalya etabıyla Antalya'daki Çakırlar kavşağında sona erecek. Kayır, son etabı başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitler ve gaziler için yürüyecek.<br /> <br /> 'ÜRETEREK TÜKETİM TOPLUMU OLMAKTAN KURTULURUZ'<br /> <br /> Hüseyin Kayır, 'Sorunlar yürüdükçe çözülür' sloganıyla yola çıktığı, 'Yürüyen Türkler Yörükler' adını verdiği yürüyüşüyle ilgili şunları söyledi:<br /> <br /> "Yörük yaşamı, çağ dışı, bağnaz, geri kalmış toplumların verdiği yaşam mücadelesi değil, toplum bilimcilerinin önermiş olduğu değerlerin tümünü içinde barındıran, doğaya, canlılara karşı dost ve korumacı, doğayı kendine uydurmak yerine, kendisini doğaya adapte eden asil ve yenilikçi insanların yaşam felsefesidir. Yaradılanı yaradandan ötürü seven inancımızın dünyadaki vücut bulmuş halidir. Binlerce yıllık kadim kültürümüz, dünyaya türlü isimlerde medeniyetler, gelenekler, görenekler olarak yayılmış bir mayadır. Kültürünü ve atalarının özünü arayan insanların uğrak noktası olan Anadolu'nun gerçek sahibi, onu hiç terk etmeyen Yörük Türkmenler olmuştur. Bir ağacın kökleri ne kadar iri olursa olsun, dalları ne kadar uzun olursa olsun, beslendiği kökleridir. Kendi kendini yenileme özelliğine sahip bu milletin doğa ve insan sevgisi, tarihin en eski bilinen mesleklerinden biri olan, peygamberlerin dahi geçim kaynağı olan kutsal meslek çobanlığa sahip çıkmalıyız. Bu mesleği seçen kişileri teşvik etmeliyiz. Anadolu topraklarının yeniden ekilip biçilmesi için çiftçimizi teşvik etmeli, desteklemeliyiz. Yörük göç yollarını tescil edip, alternatif turizme kazandırmalıyız. Terk edilmiş köy okullarımızı restore ederek, üniversitelerin yaz kampı merkezleri haline getirmeliyiz. Gençlerimizi toprakla yeniden tanıştırmalıyız. Üreterek tüketim toplumu olmaktan kurtuluruz. Kendi kendine yeten yurttaşlar olduğumuz zaman, devletimizin gücüne güç katarız. Tüm bunlara dikkati çekmek, bir kum tanesi kadar katkı sağlamak için 5 günde 187 kilometre yürümek için yola çıkıyorum."</span>