Bizim gibi toplumlarda insanların gelişmesini ve istediği hayatı yaşamasını engelleyen en büyük neden  “ el gün ne der?” düşüncesidir.

   Küçük yerlerde ve kırsal kesimde yaşayanlar bunun etkisini çok iyi bilir. Bizim neslin çoğunun hayatı “ ele güne hoş görünmek üzere” geçmiştir. Günümüzde ise herkes birbirine gerçekten “ el/ yabancı “ olduğundan kimsenin birbirinden çekinmesine ve “ el ne der? ” diye korkmasına gerek kalmamıştır.

   Yeni eğitim öğretim döneminin başlaması nedeniyle tüm öğrencilerimize başarılar, öğretmenlerimize ise kolaylıklar diliyorum.

İYİ GÜN DOSTU

Herşeyin kötü gittiği tüm ümitlerin tükendiği zor zamanlarda bile aklın ve azmin gücüyle büyük işler başarılabilir.

Akrabalar, dostlar ve arkadaşlar bile zor zamanlardan geçerken belli olur. Kötü zamanlarda atalarımızın “ iyi gün dostu” dediği kişiler bizi terkeder. Dost iyi ve kötü zamanda yanımızda olan ve duran kişilerdir. Atalarımızın dediği gibi: Allah dost eksikliği göstermesin.

DEĞİŞEN HAYAT DÜZENİ

Değişen hayat düzeni karşısında artık mutluluk kendiliğinden gelen bir durum değildir. İnsanlar kendi içinde yaşadıkları koşullara göre mutluluğu arayıp bulacaklardır.

 Mutluluk bazen para ile mal ile, bazen sade bir hayat ile, bazen kalabalıklarda bazen tek başına bir dağ başında veya su kıyısında bulunabilir. Günümüzde mutlu, huzurlu yaşamanın doğal ortamı bozulmuştur.  Mutluluk define arayıcıları gibi özel çaba ile bulunabilmektedir. Hayatı kavga veya savaş olarak gören mutluluk tadmadan yaşayan çok insan vardır.

KURT AVA ÇIKTIĞINDA

Kurt ava çıktığında ne avcının pususunu ne de doğanın acımasızlığını düşünür. Onun tek derdi aç karnını doyurmaktır.

Hayatta insanların en büyük derdi” karnını doyurmaktır”. Günümüz koşullarında insanların karnını doyurmak çok zorlaşmıştır.

Gıda üretim maliyetlerinin artması ve enflasyon insanlarda “ beslenme “ sorununa yol açmıştır. Artık bazı insanlar yeterli derecede karnını doyuramıyorlar.

Fakir ve orta kesim insanların tek derdi karnını doyurmak ve günü geçirmek, hayatta kalmaktır.

Hayat herkese kolaylıklar ve şans açıklığı versin.

BİLİYOR MUSUNUZ?

Dünyadaki en pahalı tekstil/ giyim markalarının en fakir insanların yaşadığı Bengladeş’teki atölyelerde üretildiğini; bu atölyelerde çoğunluğu kadın işçinin günlük ücretinin 2 dolar$ olduğunu, O atölyelerde çalışan işçilerin sigortalarının olmadığını ve öğle yemeğini sokak lokantalarında kendi paralarıyla yediklerini ama hayatlarından şikayet etmediklerini biliyor musunuz?

Sağlıklı ve huzurlu günlerimiz olsun.