Özel Termessos Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Melek Didem Kemaloğlu, kalp hastaları için 'oruç tutabilir' ya da 'tutamaz' şeklinde genellemenin yanlış olduğunu belirterek, "Her hasta bireysel olarak ele alınmalı ve karar verilmeli" dedi.<br /> Uzm. Dr. Kemaloğlu, yapılan gözlemlerde, oruç tutan sağlıklı bireylerde Ramazan süresince ve sonraki birkaç haftalık dönemde HDL yani iyi kolesterol düzeylerinin Ramazan öncesine göre arttığı, LDL yani kötü kolesterol düzeylerinin ise azaldığının görüldüğüne vurgu yaptı. Uzm. Dr. Kemaloğlu “Yine orucun sağlığımız için tehlikeli olan inflamasyonu (yangı) azalttığını gösteren çalışmalar mevcut. Doğru şekilde tutulan bir oruçta günlük kalori alınımının kısıtlanması ile insülin duyarlılığı artmakta, strese dayanma kolaylaşmaktadır. Hatta ayda en az bir gün oruç tutanlarda bile damar sertliğinin daha az olduğu bildirilmiştir. Son günlerde intermittan fasting yani aralıklı oruç diyetinin mantığı da buradan gelmektedir" diye konuştu.<br /> Uzm. Dr. Kemaloğlu, oruç tutmanın, kalp damar hastalıklarını tetikleyip tetiklemediğine ilişkin şu bilgileri verdi:“Bu konuda yeteri çalışma olmamakla birlikte, Katar'da 10 yıllık izlemde Ramazan ayı ve izleyen ay süresince kalp hastalıklarına bağlı hastaneye yatış oranında diğer aylara göre artış olmadığı saptanmıştır. Ankara'da yapılan bir çalışmada ise benzer şekilde sağlıklı insanlarda orucun kalp damar hastalıklarını artırıcı bir etkisi olmadığını gösterilmiştir. Ancak sıcak ve uzun yaz günlerinde oruç tutmak pek çok kalp hastasında sorun yaratabilir. Aşırı sıvı ve tuz kaybı, kan basıncında aşırı düşmelere, baygınlık gelişmesine yol açabilir hatta kalbin beslenmesinin bozulması sonucunda kalp krizi ve kalp yetersizliğine neden olabilir. Bu durum yaşlı hastalarda daha da belirgin olabilir."<br /> <strong>KALP DAMAR HASTALARININ ORUÇ TUTMASI SAKINCALI MIDIR?</strong><br /> “Yakın dönemde kalp krizi geçirmiş, ciddi aritmisi olan, ileri evre kalp yetmezliği, ciddi kapak hastalığı olan, diabeti olan hastaların oruç tutmasını genel olarak önermemekle birlikte, daha hafif şiddette kalp hastalığına sahip kişilerde kurallarına uygun tutulan orucun kalp hastalığında kötüleşme yaptığını ya da hastalığın seyrinde değişikliğe neden olduğuna dair bir bulgu yoktur. Hatta kurallarına uygun tutulan oruç, hastalarda yararlı sonuçlar doğurmaktadır. Örneğin hipertansiyon hastalarında, ilaçlarına devam etmek koşulu ile oruç tutmak kan basıncında düşmeye ve zayıflamaya yol açmaktadır. Ancak kalp hastaları, oruç tutma kararını mutlaka kendilerini izleyen hekime danışarak almalı ve onun önerisi doğrultusunda davranmalıdır."<br /> <strong>HANGİ KALP DAMAR HASTALARI KESİNLİKLE ORUÇ TUTMAMALI?</strong><br /> “Özellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi kalp damar hastalıklarına bağlı yakınmaları devam eden olguların oruç tutması sakıncalı olabilir. İleri kalp yetersizliği olan hastalar kesinlikle oruç tutmamalı. Yüksek doz idrar söktürücü alan hastaların özellikle yaz döneminde oruç tutmaları sakıncalıdır. Son 6 ay içerisinde kalp krizi geçiren hastalar, kalp hastalığı nedeniyle göğüs ağrısı olan hastalar, son 6 ay içerisinde kalp damarlarına balon yapılan, stent takılan veya bypass ameliyatı olmuş hastalar da oruç tutmaktan kaçınmalıdır. Kontrol altına alınamayan veya hayatı tehdit edici aritmi riski olan hastalarda da oruç riskli olabilir. Dirençli hipertansiyonu olan yani ilaç tedavisine rağmen kan basıncı yüksek olan hastalar da tansiyonları normale inmeden oruç tutmamalıdır. Tek başına hipertansiyonu olan ve ilaçla kan basıncı normal düzeylerde seyreden hastalar ise ilaçlarını her gün düzenli almak koşulu ile oruç tutabilir."<br />