Kaş İlçesinin Cumhuriyet Meydanında bir araya gelen hayvanseverler, sahipsiz hayvanlara ilişkin yapılması planlanan düzenlemeyi ve hayvanlara yönelik şiddeti protesto etti.

   Kaş İlçesinde Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtının önünde toplanan hayvanseverler tepkilerini protesto ederek gösterdiler. Atatürk Anıtı önünde toplanan hayvanseverler, tepkilerini dile getiren pankartlar ve sloganlar attılar. Daha sonra tepki toplantısına katılanlar vatandaşlardan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderilmek ve verilmek için yeni sokak hayvanları yasa tasarısına tepki için yazılı imza toplamaya başladılar.

Kaş Çevre Platformu ve Kaş Hayvan Dostları Derneği'nce düzenlenen protesto tepki basın açıklamasıyla devam etti. Basın açıklamasını grup adına Kaş Çevre Platformu ve Kaş Hayvan Dostları Derneği adına Doktor Munise Ozan Alparslan yaptı. Yaptığı basın açıklamasında;" Değerli Hayvansever, dostlar, Kaş Çevre Platformu ve Kaş Hayvan Dostları Derneğince düzenlenen basın açıklamamamıza hoş geldiniz. Sokak hayvanlarına yönelik," Nasıl öldürürüz ve nasıl hapsederiz" zihniyetine hizmet eden, yaşatma değil, katletme adaklı yasa tasarısına ilişkin itirazlarımızı dile getirmek için buradayız. Sanki birer cansız nesneymiş gibi haklarında bu denli kolayca katliam hükmü verilebilen bu canlıların, belki bizlerle en büyük benzerlikleri, acı çekme yetisine sahip olmalarıdır. Ve sırf insanlarla aynı türden olmadıkları gerekçesiyle ömür boyu tecrit edilme ve öldürülmeleri, hazırlanan yasa tasarısıyla sanki haklı, adil bir olguymuş gibi bizlere empoze edilmeye çalışılıyor. Oysa ki insanların veya türlerin fiziksel, ruhsal acılarını önemseme anlayışı; cinsiyeti, sınıfı, ırkı, milliyeti, türüne bakılmaksızın, acı çekme yetisine sahip tüm varlıkları kapsar. Bu noktadan baktığımızda Konya geçici bakımevinde başına kürekle vurularak katledilen hayvandan, dehşet verici, barınak adı altındaki ölüm kamplarına kadar, hayvanların yaşam alanları olan sokaklardan toplanmasını hedefleyen bu yasa tasarısı da dahil olmak üzere, bizlere dayatılmaya çalışılan; Herşeyden önce, temel yaşam hallkkı ihlalidir. Yaklaşık geçen 20 yıllık süreçte, kısırlaştırma, beslenme, bakım, rehabilitasyon gibi yapılması gerekenler yapılmayıp, şimdi bedelini masum sokak hayvanlarına canlarıyla ödetmeye çalışmak son derece etik dışı ve insanlık dışı bir davranış biçimidir. Hayvanları Koruma Kanunu'nun "Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat " ilkesini yerine getirmeyen başta belediyeler olmak üzere diğer güç odakları hedef saptırarak şimdi tüm faturayı sokak hayvanlarına kesmeye hazırlanıyor. Yine görüyoruz ki, seçilmiş vekiller ve partiler üstlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyerek, insanları ayrıştırarak sokak hayvanları üzerinden hassas dengeleri ve huzurumuzu bozmaya devam ediyorlar. Meclise AK Parti-MHP iktidarı tarafından sunulan 5199 sayılı Hayvan Hakları Kanunu'nda yapılmak istenen değişikliklerle ilgili kanun teklifi, özellikle; sokak hayvanlarının sokaklardan toplantılarak barınaklara alınmasını, saldırgan olanların 'Uyutulma' adı altında öldürülmesini, yani toplu katledilmesini düzenlemektedir. Ayrıca yeni teklifle, toplanan sokak köpekleri kısırlaştırıldıktan sonra yeniden sokağa salınmayacak, kötü koşullar altında barınaklarda yaşamaya mahkûm edilecektir. Bu yasa teklifinde, sorunun asıl kaynağı, popülasyonun üremesi ile ilgili hiçbir düzenleme sunulmaması, hayvanların korunması güvenlik ve hakları konularının de eş geçilmesidir. Örneğin daha şimdiden bu modeli benimseyen; Konya Büyükşehir Bakımevi'nde, diğer hayvanların sıraya girmiş halde tutulduğu, şiddete maruz kaldığı, hayvanların hijyen ve sağlık koşullarının kötü olduğu avukatlar tarafından tespit edilmiş, raporlanmış olmasına rağmen Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bakımevine keşfe bile gidilmemiştir. Kapalı kapılar ardında 5996 sayılı kanuna göre kamu sağlığını tehdit gibi muallak ve keyfi gerekçelerle isteyen belediye istediği kadar hayvanı öldürtebilecek, ek olarak köpek sayısının sorun teşkil ettiğine kanaat getirirse, hiçbir farklı gerekçe aranmaksızın ötenazi uygulanabilecek, yasadan doğan görevini yapmayan belediye başkanlarına da 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilebilecektir. Belediyelere bakımevi kurma zorunluluğu getirilirken, 105 bin kapasiteli bakımevlerine 4 milyon köpeği toplayıp sahiplendirmeye çalışmanın akla yatan bir hali yoktur. Bu bakımevlerinin direkt ölüm kampları olduğu artık şu götürmez bir gerçek. Bizler bu dehşete düşürücü, haince, sırf rant kapısı olmadıkları için sokak hayvanlarının öldürülmeleri üzerine tasarlanmış yasa değişikliğine karşıyız ve kabul etmiyoruz. Çünkü sokak köpekleri vahşi veya saldırgan oldukları için değil sermayeye kar sağlamadıkları için istenmiyorlar. İnsanlar gibi sokak hayvanları da ekosistemin birer unsuru olarak yaşamlarını sürdürme hakkına sahiptir. Yapılması gereken basitçe; kısırlaştırmak, kendi yaşam alanında bırakmak, üretim ve satışı yasaklamak olmalıdır. Bizler yüzyıllardan beri süre  geldiği şekliyle sokak hayvanlarıyla birlikte, türlerin eşitliği bilinciyle, yaşam haklarına saygılı, huzur içerisinde onlarla yaşamak istiyoruz. Bizler bu kan dondurucu yasa tasarısına "Hayır" diyoruz. Çünkü sokak hayvanları yalnız değildir. Sokaktayız yanınızdayız."Dedi.

BÜYÜKŞEHİR KAŞ İSLAMLAR'IN SU SORUNUNU ÇÖZÜYOR BÜYÜKŞEHİR KAŞ İSLAMLAR'IN SU SORUNUNU ÇÖZÜYOR

  Tepkiye katılan hayvanseverler daha sonra Atatürk Anıtının önünde günün anısına topluca çekilen hatıra fotoğrafının ardından dağıldılar.

   Kaş İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiperinin aldığı sıkı tedbirler neticesinde herhangi bir olaya rastlanılmadı.

Editör: ADEM AYDIN