Antalya’nın Kaş İlçesi’nin Yörük Türkmen Derneği Başkanı Hüseyin Kayır, Kaş İlçesi’nden başladığı “Yürüyen Türkler Yörükler, adıyla “Sorunlar Yürüdükçe Çözülür” sloganıyla başlattığı farkındalık yürüyüşünün ilk etabını tamamladı.

Sabah Kaş’tan yola çıkan Kayır, 50 kilometrelik Demre – Kaş etabını sorunsuz bir şekilde tamamladı. 34 yaşındaki turizmci Kayır, akşama doğru Demre’ye geldi. Kayır’ı, Demre’ye 7 kilometre kala Şahin Tepesi Mevkisi’nde, Demre Yörükler Derneği Başkanı Mustafa Siviş ve Kumluca Yörük Türkmen Derneği Başkanı Nurcihan Karagünlü Uğurel ve bir grup dernek üyesi karşıladı.
Başkan Kayır, Kaş – Demre arasındaki 50 kilometrelik mesafeyi yaklaşık 12 saatte yürüdü. Nemli ve hissedilen sıcaklığın 31-32 derece olduğu yolda zaman zaman dinlendi. Yolda karşılaştığı bir çobanla ve vatandaşlarla sohbet etti. Demre’ye 7 kilometre kala,kendisini karşılayan dernek başkanları ve dernek üyeleri ile sohbet etti. Demre’ye kadar olan 7 kilometrelik yolu birlikte yürüdüler. Kayır, “sevgi” etabını verdiği Demre – Kaş etabını paylaşmayı, dostluğu bilen yörük çocukları için yürüdü. Kayır, bundan sonra Demre- Finike, Finike- Kumluca, Kumluca Kemer etaplarını yürüyecek. Yürüyüşün son günü Kemer- Antalya etabı ile yürüyüşünü tamamlayacak. Kayır, 5 gün sürecek yürüyüşte toplam 187 kilometre yol yürümüş olacak.

Kayır yürüyüşün ilk etabı sonrası yaptığı açıklamada; Yürüyen Türkler Yörükler, sorunlar yürüdükçe çözülür” farkındalık yürüyüşümü 26 Mayıs Pazar günü Kaş’tan başladım ve Demre etabına ulaştım. Amacım, Yörük ve Türkmen kültürünün tanıtılması, gelecek nesillere aktarılması. Bu kültürümüzün yeni gençlerimiz tarafından yaşatılması. Ümit ediyorum ki, benim bu yürüyüşte atmış olduğumu her adım, gençlerimiz için yeni bir yol haritası ve kültürümüz adına yeni bir başlangıç olur. Çobanlığın geri kalmış, çağdışı, her hangi eğitim almamış insanların yaptığı bir uğraş değil, tamamıyle doğa ile iç içe, doğa ile barışık bir yaşam felsefesi ve insanlık tarihinin en eski, kadim mesleklerinden biri olduğu farkındalık yaratmak istiyoruz.

Önümüzdeki süreçler içerisinde gençlerimizin çobanlığı bir yaşam felsefesi, hayatlarında devam ettirmeleri gereken bir meslek olarak benimseyip, hem doğal ortamlarımızın korunması açısından hem de yeni nesillerin daha sağlıklı beslenmeleri açısından, daha sağlıklı ve verimli işler yapabilmeleri için yeni alternatif alanları oluşturmalarını sağlayacaktır. İşte çobanlık mesleğimizinde farkındalığını yeni nesillere aktarmak için bu yürüyüşümü gerçekleştirmiş bulunuyorum. Ümit ediyorum atmış olduğumuz her adımda, bizi izleyen gençlerimiz hem doğaya saygılı hemde gelenek ve göreneklerimize sahip çıkar. Yenilikçi gençler olarak önümüzdeki yıllar içerisinde yerlerini alacaklardır. Yörük ve Türkmen kültürümüz Türk milletinin temelini oluşturan bir maya ve onları bir araya getiren bir çimentodur. Ümit ediyorum, gençlerimiz bu mayanın farkına varacaklar ve hem meslek hayatlarında, hem sosyal hayatlarında, hem birbirleri ile olan ilişkilerinde Yörük kültürünü ve bunun doğurmuş olduğu çobanlık, çiftçilik gibi mesleklerin geri kalmış değil, tam aksine modern hayatın tam ortasında olması gereken bir uğraş bir yaşam tarzı, bir felsefe, bir anlayış olarak benimseyeceklerdir dedi.
Editör: TE Bilisim