RAMAZAN DA CÖMERTLİK VE ZEKAT


Allah Teala kitabında bütün canlıların rızkını tekeffül ettiğini “ yeryüzünde bulunan bütün canlı varlıkların rızkı bana aittir” buyurarak ifade etmişlerdir.
Kıymetli dostlar, Ramazan ayında emredilen ve Hanefi mezhebince vacib olan fıtır sadakası ayrıca iftar ve sahur sofraları genel olarak Ramazan ayında müminleri cömertliğe teşvik etmektedir. Peygamber efendimiz “cimrilikle imanın aynı kalbde bir arada bulunamayacağını belirtmişlerdir. Ramazan ayı bütün müminlere bizzat fiili olarak açlığın tecrübe ettirildiği ve böylece dünya coğrafyasının birçok yerinde yaşanan açlığın acının ve ızdırabın bizzat tecrübe ettirilerek diğergamlığın empatinin ve merhametin tavsiye edildiği hatta emredildiği bir aydır. Allah Tealanın fakirlerin zenginlerin mallarından ki hakları olarak tayin ve tespit ettiği zekat ibadetinin genel olarak Ramazan ayında verilmesi Rabbimizin bizleri ulaştırmak istediği üstün insani değerlere (diğergamlık, empati, merhamet paylaşım) kolayca ulaşabileceğimiz bir haleti ruhiyeyi ve kültürü de bize sunmaktadır. Zekat ibadeti Kuran-ı Kerimde 27 yerde namazla beraber zikredilmiştir. Namaz ibadeti insanın ruh sağlığının sigortası olduğu gibi, zekat ibadetide  toplumun huzur ve güveninin sigortasıdır. Malın temizlenmesi ve korunmasıdır. Allah Teala Kuran-ı Kerimde sadaka ve zekatları verilen malların artırılacağını vadetmektedir. Zekatı ödenmeyen malın bereketi (herhangi bir değerden alınabilecek en yüksek faydanın elde edilmesi) olmayacaktır. Zekat her şeyden önce Yaratan Allaha karşı kulluk vazifemizdir. Cemil Meriç namaz kılan kişinin psikolojiye zekat veren toplumun da sosyolojiye ihtiyacı yoktur demektedir. Zekat genel olarak insanların yastık altına bıraktığı bankalarda biriktirdiği ciddi büyüklükte bir parayı piyasaya kazandırmakta ve ülke ekonomisinin bu paradan mahrum bırakılmasına mani olmaktadır. Zengin ile fakir arasında kaçınılmaz olarak meydana gelen uzaklığı, soğukluğu ve gerilimi azaltarak toplumun huzur ve güveninin temin edilmesine büyük bir katkı yapmaktadır. Ülkemizde yıllık olarak ödenmesi gereken zekat miktarının 55 milyar dolar olduğu hesaplanmaktadır. Bu denli önemli bir meblağın bugün pandemi koşullarında topluma ekonomiye nasıl bir çare olacağı izahtan varestedir. Zekat fakirin zenginin malında tespit edilmiş hakkıdır. Zekatını vermemek islama göre fakirin hakkını da gasb etmektir. Toplumun huzur ve güvenine vurulan bir darbedir. Hem kul hem de kamu hukukuna karşı haddi aşmaktır.
 Kıymetli Dostlar,
 Ramazan ayı İnfak ayıdır, merhamet ayıdır, zekat ayıdır. Hz Peygamber bizim en cömert olanımızdır.  Peygamberimizin en cömert olduğu anlar da ramazanda Cebrail’in, kendisi ile buluştuğu zamanlardı. Cebrail(as) Ramazanın her gecesinde Hz. Peygamber ile buluşur, Kur'an okurlardı. Resûlullah, Cebraille buluştuğunda, esmek için engel tanımayan bereketli rüzgârdan daha cömert davranırdı. Yine Peygamberimizin  "komşusu açken tok yatan bizden değildir” buyurduğunu unutmamamız gerekir. Zaten Resûlullah  (sas) Ramazan ayı girdiğinde sadece yardımlarını değil “ibadetini, zikrini, Kuran okumasını, hayır hasenat yapmayı arttırırdı.
Kıymetli Kaşlı hemşehrilerim,
Rabbimiz bizlere sadece Ramazan ayıyla değil karşımıza çıkan her fırsatla sevgisine rahmetine ve rızasına ulaştıracak imkanlar sunmaktadır. Ramazan ise bu fırsatların zirve yaptığı aydır. Zekatlarımızı verelim, fıtır sakalarımızı ödeyelim. Başkanlığımız bu yıl fıtır sadakasının alt sınırını 28 TL olarak belirlemiştir. Üst sınırı yoktur. Fıtır sadakalarımızı, zekatlatınızı ve Hayırlarımızı makbuz karşılığı Müftülüğümüze, cami görevlilerimize ve kurs öğreticilerimize ulaştırabilirsiniz. Ramazan ayının sonunda pandemi ve her türlü tehlikeden beri olmuş olarak selametle bayrama ulaşmamızı Allah  Tealadan niyaz ediyorum. Allaha emanet olun.