ARENA AQUACHALLENGE YÜZME ŞAMPİYONASI’NA DOĞRU ARENA AQUACHALLENGE YÜZME ŞAMPİYONASI’NA DOĞRU

     Türkiye’de, Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) bünyesinde faaliyete geçirilecek Birleşmiş Milletler (BM) ‘İklim Değişikliği Bölgesel Faaliyet Merkezi’ ile Akdeniz Havzasındaki iklim değişikliğine bağlı tüm gelişmeler yakından takip edilecek. DEHUKAM Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir, “Akdeniz’in kirliliğe karşı korunması için mücadele etmek amacıyla kurulacak bu merkez ile Akdeniz çevresindeki diğer ülkelerle iş birliklerimiz olacak” dedi.

5-8 Aralık tarihlerinde Slovenya’da düzenlenen Barselona Sözleşmesi 23’üncü Taraflar Konferansı’nda (COP28); Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank başkanlığında temsil edilen Türkiye Delegasyonu’nun gerçekleştirdiği müzakereler ve Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülen diplomatik girişimler sonucu Türkiye’de ‘İklim Değişikliği Bölgesel Faaliyet Merkezi’ kurulması kararlaştırıldı. Bu kapsamda DEHUKAM bünyesindeki Akdeniz İklim Değişikliği Araştırma Merkezi’nin (AİDAM), BM Çevre Programı Akdeniz Eylem Planı’nın bir bileşeni haline getirilmesi ve ‘İklim Değişikliği Bölgesel Faaliyet Merkezi’ statüsü kazandırılması kabul edildi. Söz konusu merkez 2 yıl içerisinde kuruluş süreçlerini tamamlayarak, 2025 yılı Aralık ayında yapılacak Barselona Sözleşmesi 24’üncü Taraflar Konferansı akabinde İstanbul’da faaliyete geçecek. Tüm insan kaynağı yönetimi hakları Türkiye’de olacak olan merkezin bütçesinin bir kısmı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, geri kalan kısmı ise aynı statüdeki diğer BM bileşenleri ile eşit şartlarda BM bütçesinden karşılanacak. Merkez tarafından iklim değişikliğinin Akdeniz Bölgesine etkilerinin azaltılması ve iklim değişikliğine bölgesel adaptasyonun sağlanmasına ilişkin BM ve Avrupa Birliği (AB) fonlarından yararlanılarak ulusal ve bölgesel projeler gerçekleştirilecek; Türkiye’nin Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki hak ve menfaatleri teknik platformlarda savunularak iş birliği odaklı çözüm önerilerine hizmet edilecek.

‘TÜRKİYE İÇİN DİPLOMATİK BİR BAŞARI’

DEHUKAM Yönetim Kurulu Üyesi ve baş araştırmacısı Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye’de bulunan diğer BM ofislerinden farklı olarak merkezin yönetimsel tüm haklarının Türkiye’ye ait olacağını; ancak faaliyetlerin BM Çevre Programı Akdeniz Eylem Planı çerçevesinde yürütüleceğini söyledi. Demir, “Bu Türkiye için oldukça itibarlı diplomatik bir başarı. Sözleşme çerçevesinde 6 adet Bölgesel Aktivite Merkezi faaliyet yürütüyor, Türkiye’deki 7’inci olacak. Çevre kirliliği önemli bir sorun, deniz kirliliği çok önemli bir sorun. Deniz kirliliğinin olumsuz sonuçlarından tüm dünya etkileniyor ve ancak devletlerin iş birliğiyle bunun üstesinden gelebiliriz. Akdeniz Bölgesi ciddi bir iklim değişikliği riskiyle karşı karşıya. Bu anlamda merkez önemli faaliyetlere imza atacak. Teknik olarak, personel olarak, donanım olarak tamamıyla hazırız, 2 yıllık süre içerisinde merkez faaliyete geçecek” dedi.

‘TÜM TOPLANTILARDA GÖZLEMCİ OLARAK YER ALINACAK’

DEHUKAM’ın aynı zamanda Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) bir parçası ve partneri olmasına karar verildiğini kaydeden Demir, “Bu, DEHUKAM’ın resmi olarak Barselona Sözleşmesi’nin bütün toplantılarında gözlemci sıfatıyla aktif olarak katılabileceği anlamına geliyor. Türkiye zaten sözleşmeye taraf bir devlet. UNEP’in bir parçası olan DEHUKAM da elbette devletimizin başta Dışişleri Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere resmi organlarıyla koordineli ve aktif bir şekilde çalışacak. Geçmişimiz çok eski değil; ama yoğun bir faaliyet içerisinde çalışıyoruz. Temel amacımız Türkiye’de deniz hukuku politikalarının oluşmasına yardımcı olmak. Bu anlamda birçok bakanlıkla çalışıp, onlara hukuki destek sağlıyoruz” diye konuştu.

‘AKDENİZ ÜLKELERİYLE KOORDİNELİ ÇALIŞILACAK’

Akdeniz Eylem Planı’nın 1975 yılında BM Teşkilatı tarafından çevre programının aldığı bir kararla oluştuğunu anımsatan Demir, “Deniz kirliliğinin önlenmesi, kirliliğe bağlı iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarının üstesinden gelinmesi amacıyla gerek küresel ölçekte gerekse de ulusal birçok sözleşme yapılıyor. Sözleşmeler çok; ama ne yazık ki sözleşmelerin gereklerinin yerine getirilmesi hususunda somut adımlar görmüyoruz. Akdeniz’in kirliliğe karşı korunması için mücadele etmek amacıyla kurulacak bu merkez önemli başarılara imza atacak. İstanbul’daki merkezde Akdeniz Havzası’ndaki iklim değişikliğine bağlı tüm gelişmeler yakından takip edilecek. Akdeniz çevresindeki diğer ülkelerle iş birliklerimiz olacak. Koordinasyon olmadan başarı sağlamak mümkün değil. Bu koordinasyon sözde kalmayacak, uygulamaya geçecek. İklim değişikliğine karşı teknik olarak, hukuki olarak neler yapılabilir, bu merkezde üzerinde çalışılacak. Önerilerin somutlaştırılması için sözleşmenin taraf ülkeleriyle görüşülecek, resmi toplantılara öneriler sunulacak” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR ROLE SAHİP’

DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara ise, 2025 yılında faaliyete geçecek merkezin hazırlık süreçlerinde iklimle ilgili çalışmaların çıktılarının da BM’ye sunulacağın söyledi. Başkara, “İklim değişikliğinin 2 önemli rolü var; biri iklim değişikliyle uyum, diğeri ise etkilerinin azalımı. Konu ancak bölgesel çabalarla sonuç alınabilecek bir konu. Türkiye, Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip olan ülke olarak önemli bir role sahip. Kurulacak merkez bölgesel iş birliklerinin arttırılması noktasında çok büyük başarılar sağlayacak. Çünkü Türkiye uluslararası alanda iş birliği odaklı anlayışıyla bu alana katkı sağlıyor. Biz merkez olarak zaten İtalya, İspanya, Libya gibi diğer Akdeniz ülkeleriyle iş birliği halindeyiz, Akdeniz’de iş birliğini güçlendirmek için gayret içerisindeyiz” dedi.

Editör: ADEM AYDIN