Antalya'daki darı çalıştayında konuşan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, mevcut durumda çoğunlukla hayvan yemi olarak kullanılan darının sofralarda pirincin yerini alacağını söyledi. Dr. Selışık, “Sofralarda bir bulgur pilavının yerini belki almaz ama pirinç pilavının yerini alabilir. 5 sene sonra darıdan söz edileceğini düşünüyorum" dedi.

FAO, 2023 yılını darı yılı ilan etti. Gıda krizine çare olarak görülen darıyla ilgili Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstisüsü (BATEM) iş birliğinde Antalya'da darı çalıştayı düzenlendi. Kentin tarım dinamiklerinin katıldığı çalıştayda darıyla ilgili çalışmalar ve darının gelecekteki yeri konuşuldu.

MERMER VE DOĞAL TAŞTA 3,7 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT MERMER VE DOĞAL TAŞTA 3,7 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT

Çalıştaya katılan FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, darının önemine vurgu yaptı. Darı yılının amacının darıya dikkati ve farkındalığı artırmak olduğunu belirten Dr. Selışık, darının Türkiye'de daha fazla nasıl yaygınlaştırılacağıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü söyledi. Darının protein ve kalori açısından besin değerinin yüksek olduğunu söyleyen Dr. Selışık, “Az su tüketiyor. İklim değişikliği denilince kuraklık karşımıza çıkıyor. Suyu az tüketerek daha çok üretmemiz gerekiyor. Daha az su tüketip verimi giderek artan bir ürün darı" ifadelerini kullandı.

Mevcut durumda çoğunlukla hayvan yemi olarak kullanılan darının sofralarda yeteri kadar yer bulamadığını ve özellikle sağlıklı besin olması nedeniyle çok tercih edileceğini belirten Dr. Selışık, şöyle konuştu:

“Glüten içermeyen, diyetler için faydalı bir ürün. Pirincin ve mısırın yerini alabilir. Diyetlerden pirinç çıkarılıyor. Onun yerini tabii ki tutabilir. Kuş yemi gibi hayvancılık faaliyetlerinden öteye geçer mi kısmını bu seneki faaliyetler gösterecek. Yıllar önce kinoa gündeme geldi ve artık marketlerde çok sık görüyoruz. 7-8 sene önce kinoayı bulmak zordu. Darı da aynı şekilde raflara girebilir. Sofralarda bir bulgur pilavının yerini belki almaz ama pirinç pilavının yerini alabilir. 5 sene sonra darıdan da söz edileceğini düşünüyorum."

Sağlık sektörünün de darıyla ilgili çalışmalar yapması gerektiğini söyleyen Dr. Selışık, Afrika ülkelerinde kullanılan bir ürün olduğunu da bildirdi. FAO'nun dünyada açlığı yok etmek gibi bir görevi olduğunu da anlatan Dr. Ayşegül Selışık, darının ekimi ve zirai mücadelesinin daha kolay olması nedeniyle küçük işletmeler için daha cezbedici olabileceğini söyledi.

BATEM Müdürü Dr. Abdullah Ünlü, BATEM'in 1933 yılında kurulduğunu, o yıllarda enstitünün darıyı çalıştığını belirterek, “Bizde de sorgun olarak 11 çeşidimiz var. İnşallah bunların ekimi ve tarımını yaptırabilirsek kötü senaryolara hazırlıklı olabiliriz. Türkiye'nin böyle bir şansı var. Üreticiler tohum istiyor ve bizde tohum var" diye konuştu.

Editör: ADEM AYDIN