Bizleri feyizli, bereketli, bin aydan daha hayırlı bir geceye eriştiren Yüce Rabbimiz'e (c.c.) hamd-ü senalar olsun. Hakkı batıldan ayıran, yol gösterici ve hidayet rehberi olan Kuran-ı Kerim'in kendisine indirildiği, ahlakı Kuran olan Efendimiz'e (s.a.v.) sonsuz salat ve selam olsun…
Yüce Allah’ın (c.c.) kullarına ikramının bol olduğu, günahkar olanların affa uğrayabilecekleri, hatalarından kurtulmak isteyenlerin hatalarını affettirebilecekleri bir zaman dilimine, ramazan ayının gönüllerimize serpmiş olduğu ferahlığın daha da arttığı bir geceye; mübarek Kadir Gecesi'ne kavuşmuş bulunmaktayız.

Sözlükte kadir (kadr) kelimesi; “hüküm, şeref, güç, yücelik” gibi anlamlara gelmektedir. Dini literatürde ise; “Leyletü’l-Kadr” şeklinde Kuran-ı Kerim’in indirildiği gecenin adı olarak kullanılmaktadır. Kadir Gecesi; Allah (c.c.) tarafından vahiyle değerli kılınmış, bin aydan daha hayırlı bir gece olup, değer ve kıymetini bizzat Kuran'dan almaktadır. Nitekim Rabbimiz: “Biz Kuranı Kadir gecesinde indirmeye başladık. Sen Kadir gecesinin ne olduğunu biliyor musun? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve Cebrail, Rablerinin izniyle her iş için durmadan inerler. Artık o gece tanyeri ağarıncaya kadar tam bir esenliktir.” buyurmaktadır. Tefsir kitaplarımıza baktığımızda buradaki bin ay ifadesiyle aklımıza gelebilecek en uzun süreli ömür çağrışımı yapması gerektiği yorumuyla karşılaşıyoruz. Bunun anlamı, dolu dolu yaşanmış bir insan ömrü demektir. O halde kadir gecesi hakkıyla idrak edildiği takdirde bir ömre bedel oluyor. Demek ki bir ayı on bir ayın sultanı yapan, bir geceyi bin geceden bereketli kılan Kuran-ı Kerim’i biz akıllarımıza, gönüllerimize indirir ve hayat tarzı haline getirirsek, Rabbimizin katında Kuran-ı Kerim ile kadrimiz kıymetimiz yükselecek ve böylelikle bizler de Allah Teala'nın (c.c.) izniyle en hayırlı insanlardan olacağız. En hayırlı insan olmamız ise dünya ve ahiret mutluluğunu beraberinde getirecek biiznillah.

Allahu Teala bu gecenin kıymetini bize bildirmekle beraber zamanını bildirmemiştir. Rivayetlerde Kuran-ı Kerim'in Hira’daki ilk vahyinin Ramazan’ın 27. günü olduğu belirtildiği için gelenek olarak Kadir gecesi Ramazan ayının 27. gecesi idrak edilmektedir. Kadir gecesinin zamanıyla ilgili farklı hadisler bulunmakla beraber ağırlıklı olarak: ”Kadir gecesini Ramazanın son on gününün tek gecelerinde arayınız.” hadis-i şerifi takip edilmektedir. Kadir gecesini zamanıyla ilgili kesin bir ifadenin kullanılmaması manidardır; o gecenin ömre ömür katan feyiz ve bereketini arama gayretini telkin etmek...  Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu geceyi değerlendirdiğimiz taktirde: “Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.” müjdesini vermektedir Başka bir hadis-i şerifte Hz Ayşe (r.a.) validemizin Rasulüllah'a (sav): "Ey Allah'ın Rasulü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?" diye soru sormasına cevaben Rasulüllah (sav): (“Allahümme inneke afüvvün kerîmün tuhibbül afve fa'fü annî.”) "Allah'ım sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni affeyle." şeklinde dua etmemiz gerektiğini öğrenmekteyiz.

Sabaha kadar huzurun dağıtıldığı bu geceye Allah Teala (c.c.) ne kadar değer veriyorsa biz de o kadar değer vermeli ve de değerlendirmeliyiz. Bizlerin de Rabbimizin katındaki şerefimizin ve kadir kıymetimizin yükselmesini istiyorsak; Kuran-ı Kerim'e sarılmalı ve O’nu öğrenip içindekilerle hayatımıza bir yön vermeliyiz. Bu itibarla Kadir gecesi, Kuran'ı Kerim'i öğrenme ve Rasulullah’ı (s.a.v.) tanıma, onların öngördüğü prensipler doğrultusunda yaşama ve her türlü kötülüğü terk etme, sevaplarla bezenme vesilesi kabul edilmelidir. Yüce kitabımızın getirdiği ilke ve prensiplerin özünde aydınlık, hoşgörü, dostluk ve kardeşlik vardır. O, insanlar arasında sevgi, uzlaşma, yardımlaşma, kardeşlik ve istikrarı sağlayacak; fert ve toplum planında pek çok ahlaki ve sosyal problemin hak ve adalet çerçevesinde çözülmesine ışık tutacak ve insanlara gelişme yollarını göstererek onları geleceğe hazırlayacak ilahi ölçüleri içeren bir kitaptır.
Sayısız manevi güzelliğin yaşandığı ve mükafatların sınırsız olarak verildiği bu gecede nefis muhasebesi yaparak, gaflet içinde geçen günlerimizi sorgulayalım, iyi ve güzel davranışlarımızı arttırmaya, kötü davranışlardan uzaklaşarak kalbimizdeki manevi kirleri temizlemeye çalışalım. Kadir gecesi sadece belli gecelerde değil, senenin günleri içindeki her bir gecede aramaya gayret edelim. Gaflete düşmeden rızasına uygun bir ömür yaşamayı ve ömrü bin ömür bereketinde geçirmeyi cümlemize nasip etmesi için Mevla'ya dua edelim. Kadir gecesinin kıymetini bilmenin yanında, acaba ömrümüzde Rabbimizin bize ihsan buyurup da kıymetini bilemediğimiz nimetler var mı? Mesela; iman nimetinin, sağlık nimetinin, zaman nimetinin, aile nimetinin, akraba nimetinin, komşu nimetinin ve dünya nimetinin kıymetini ne kadar bilip bilmediğimiz üzerinde bir düşünelim.

Rabbimiz bizleri Kadir gecesini hakkıyla idrak ve ihya edenlerden, bu gece ile ihya olanlardan, yaşadığımız süre boyunca bizi Kadir gecesinin feyz ve bereketinden tecelli edecek rahmet ve merhametinden nasibini alan şuurlu kullarından eylesin. Bu vesile ile Kadir gecenizi tebrik ediyor, milletimiz ve tüm İslam alemi için hayırlar getirmesini Yüce Rabbim'den niyaz ediyorum.