Kaş'lı Dostlarım,

Bugün sizlere özellikle bizim ülkemiz de çok rastlanan ve atasözlerimize de geçmesi sebebiyle, topraklarımız da yaygın olduğu kabul edilen bir sosyolojik olgudan bahsedeceğim. DUNNING - KRUGER Sendromu. "Dunning–Kruger etkisi" ya da "Dunning–Kruger sendromu", Cornell Üniversitesinin iki psikologu Justin Kruger ve David Dunning’in tanımladığı bir algılamada yanlılık eğilimidir.

Bu tanıları nedeniyle 2000 yılında nobel ödülü almışlardır, tam anlamı ile kişi ya da kişilerin bilgisizliklerinin oranında kendilerini farkında olmadan inatla bilgili gibi davranmaları, sadece kendilerine o da lüzumsuz ve haddinden fazla güvenmeleridir. En belirgin halleri şöyle ifade edilebilinir ;

1-Herhangi bir özelliği / niteliği olmayan insanlar ne ölçüde niteliksiz ya da kifayetsiz olduklarını fark edemezler,

2- Kendilerini olmadıkladıkları kadar özel, yetenekli hatta eğitimli görme durumundadırlar.

3-Bu durum da da karşılarına çıkan insanların hiç bir önemli özelliğini fark edemezler.

Ancak birlikte çalıştığımız, yaşadığımız, çevremizde arkadaşlık yaptığmız ya da tanış olduğumuz bir çok insan da bu özelliklere rastlamak mümkün olabilir, teşhis etmek zor olur mu, bizler uzmanmıyız? degiliz, ancak belirgin özelliklerinden bu kişileri değerlendirip, kendimize olan güven ve inancımızı da kaybetmemek adına gereklidir, İşte uzmanlarca açıklanan kolay tanınabilen özellikleri;

Bu kişiler söyledikleri cümleleri kolaylıkla unutabilirler, gerçeği söylemeseler de , ne söylediklerini unutur gibi yapıp, inkar da edebilirler, ya da tamamen söylediklerinin tersi bir davranış da sergileyebilirler, ya da eğer ki hafızanız kuvvetli ise ve ısrarla hatırladığınızı söylerseniz, iftira atmakla da suçlamış olursunuz.

Ben kişisel olarak benzer deneyimleri yaşadım, nasıl mı, gözlerimi dünyaya açtığım da avcı olan, dolayısı ile 7 tane av köpeği olan beni ve ağabeyimi köpek sevgisi ile büyüten, kuşların her türlüsünü tanıtan ve ev de Karadeniz / Kafkas kökenli biri olarak atmaca besleyen birinin kızı olarak, her köpek benim yanıma gelirken ve kendimi bildiim bileli köpeklere düşkünlüğüm olduğu bilinirken, bir arkadşaım ısrarla köpeklerden korktuğumu söylemişti, hatta kendi çektiği resimler de yanım da bulunan köpeklerin beni değil de kendisini severek takip etitğini söylemişti,

ilave olarak kediler ve çocuklar da buna dahil, oysa bir kaç ay sonra o kişi arkadaşalrımın yanında bana kedisinin bir gözünün kapandığını benim her türlü bilgi ve damlaya sahip olabileceğimi söylemişti, ben de Pazar günü olmasına ve yürüyüşe çıkmış olmama rağmen evimden yedi kilometre yürüyüp, nöbetci eczane bulup, kediciğe damla almıştım yanımda İstanbuldan bir misafirim olduğu halde.

Çocuk sevgim de buna dahildi, kendi çocuğum olmadığı için çok çocuk sevdiğim, çok küçük yaşlardan itibaren insanların fazla sayıda çocuk yapacağımı düşünüp üzülmelerine karşın, hiç çocuğum olmadığı için bu sefer çok daha fazla çocuklara sevgim atmıştı ama aldığım batı eğitimlerin de kişilerin çocuklarına ve bebeklerine aşırı ilgi göstermenin sakıncaların ıda öğrenmiş olduğumdan dikkkatli hareket etmiştim.

Bazı uzmanlara danıştığım zaman insanların sevdiklerinin bu davranışa niye girdiklerini ve de incelediğim de hep benzer özellikler taşıdıklarını gördüm. Bir diğer özellkileri ise , onların asla  yanlış yapmaları mümkün değildir, inandıkları, doğru kabul ettikleri şeyler kesinlikle doğrudur. Bunlar yalanlanmış olsa bile, sırf kendileri inanmış olduğu için asla yanlışlıklarını kabul etmez, onun yerine sizi kendi yalnlışlarına inandırmak için çırpınırlar. Kendilerinin dışında bir çok insanın gördüğü ve bildiği şeyleri inkar ettikleri gibi, inandırmak için özellikle sanki tersini yaşamışcasına mücadele vermeye kalkarlar.

Mükemmel olduklarına inandıkları için, sizleri de iknaya çalışırlar ve eğer söylediklerinin tersini söylerseniz sizi yalancılıkla suçlayabilirler. Toplumuz da "cahil cesareti" dediğimiz, ancak sadece  az bilgi ile açıklanmaktan öte, inat ederek karşısındaki insanları suçlama, kabul etmeme yoluna gidilen bu etkinin çevrenizdeki insanları ve sizleri sarmaması dilekleriyle, ruhsal ve bedensel mutlu kalın dostlarım.