Kaş’ta konut sorunu büyük. Kiralık konutların fiyatları yirmi bin liraya dayandı hatta geçti. İki oda bir salon yerlerden söz ediyorum. Bu kirayı kim ödeyebilir ki? Bu yüzden buraya atanan memurlar derhal başka yere tayinini istiyor. Doktorlar başka yerlere gitmek istiyor, hemşireler de aynı durumda. Gencecik kadınların iki üçü bir araya gelip bir evi paylaşmak zorunda kalıyor. Öğretmenler, diğer devlet görevlileri de aynı durumda.

   Buna çözüm de üretilemiyor ne yazık ki. İmar gelirse sorun giderilecek sanıyor bazıları ama bu da çözüm getirmeyecek tabii ki. Çünkü imar nereye ne yapılacağını belirler. Kimseyi konut yapmaya zorlayamaz. Kaş’ta arazisi olanlar derhal pansiyon veya motel yapımına girişiyor. Ya da günlük veya haftalık kiraya verecekleri konutlar yapıyorlar. Uzun süreli kiraya verecek konut yapan neredeyse kalmadı.

   Benim buna bir çözümüm var. Kaş’a 20-30 kilometre uzakta çok güzel köyler var. Nüfusları çok az. Gençler iş bulmak umuduyla köylerini terk etmiş, ilçeye inmiş veya ile gitmiş. Hatta büyük kentlere gitmişler. Bu da köylerdeki insan sayısını olağanüstü azaltmış durumda.

İzin verilirse buralara insanlar kendi evlerini yapıp oturmaya ve köye hayat kazandırmaya başlayacak. Ama bunun önünde iki engel var. Birincisi buralardaki arazilerin bazıları 2B statüsünde. Bazıları da tapulu yerler. Ancak her ne olursa olsun elektrik ve su bağlanmıyor bu yerlere. “Buralara gelmeyin” dercesine koşullar koyulmuş. Ziraat yapacaksınız, şunu yapacaksınız, bunu yapacaksınız diye. Diyelim ki 500 metrekare bir yer aldınız ya da 700 metrekare fark etmez. Bu kadarcık yerde nasıl ziraat yapacaksınız? Tabii ki bahçenizde sebze, meyve yetiştireceksiniz ki zaten buralara gelme amacınız bu. Ama devlet bunu kastetmiyor. Profesyonel ziraatçılık yapmanızı istiyor. Bunu yapmak bu kadar küçük yerlerde imkânsız.

   Örneğin Kaş için bir çözüm bu noktada ortaya çıkıyor. Elektrik ve su bağlanırsa buralara gidecek çok sayıda kişi var. Bazıları gitti bile ama bin bir zorluk çıkarıldı karşılarına. Yani Kaş’a 25-30 kilometre uzakta, bakkalı, kasabı fırını olmayan yerlerde oturmaya razı olabilecek insanları yıldırmaya çalıştılar. Ama onların bu yüksek kiraları ödeyecek durumları kalmamıştı. Ellerinde avuçlarında ne varsa kredi falan da çekerek bir ev yapıp başlarını sokmaya çalıştılar. Fakat devletin bu kişilere hiçbir yardımı olmadı. Oysa ki devletin bunu teşvik etmesi gerekiyor. Nüfusun minnacık yerlere sıkışıp kalmaması için yeni yerleşim alanları belirlenmeli ki buna imar planları deniyor, eh bu da yapılmıyorsa bari kısmî çözümler üretilmeli. Örneğin Kaş’ta ve benzer yerlerde insanların şu anda kullanılmayan ama zaten fiyatları da çok yükselmiş olan merkezden uzak arazilere konut yapmalarının önü açılmalı. Hem kiraların bu kadar artmasının önüne geçilmiş olur bir nebze hem de köyler yeni insanlar kazanır. Tabii tarım arazilerini kastetmiyorum.

   Oralara yerleşecek yeni insanlar oranın yerlilerine de gelir yaratır. Bu da köylülerin de gelirlerinin artmasına yol açar, fena mı? Köyler insansız kalmaktan kurtulur.

   Bence belediye meclislerindeki her parti el ele verip bu yönde bir karar alabilir. Yasal mevzuatı bilmeden böyle konuşuyorum ama amacı böyle belirlersek çözüm de bulunabilir. Uzmanlar bu konuda görüş belirtse de hepimiz bir şeyler öğrensek diyorum.